DENİZ CANLILARI FOSİLLERİ



Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Oregon, ABD

Fosil kayıtlarının en belirgin özelliklerinden biri, canlıların bu kayıtlarda gözlemlendikleri jeolojik dönemler boyunca değişime uğramamalarıdır. Diğer bir deyişle, bir canlı türü, fosil kayıtlarında ilk olarak nasıl belirdiyse, bu tür yok olana kadar veya günümüze gelene kadar on milyonlarca, hatta yüz milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişim göstermemekte, aynı yapıyı korumaktadır. Bu, canlıların evrim geçirmediklerinin açık bir delilidir.

50 milyon yıldır, tüm özelliklerini aynen muhafaza eden, herhangi bir değişime uğramayan yengeçler de bu delillerden biridir. Günümüzde yaşayan yengeçlerle, milyonlarca yıl önce yaşayanlar aynıdır.




Trilobit

Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 380 milyon yıl
Bölge: Ohio, ABD

Trilobitler, Kambriyen döneminde ortaya çıkan canlıların en önemlilerinden biridir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamış, Kambriyen döneminin en fazla iz bırakan canlılarıdır. Trilobitlerin en hayranlık uyandıran özelliklerinden biri ise, çok mercekli gözleridir. Bu gözler, göze ait sayısız birim içerir. Her birim bir mercektir. Bunlar, tıpkı sineğin altıgen petek gözleri gibi, tek bir bağımsız mercek gibi görev görürler. Bunların her biri farklı bir görüntü algılar ve bu görüntü bir bütün halinde birleşir.

Yapılan araştırmalar bir trilobit gözünde üç binden fazla mercek olduğunu göstermiştir. Üç binden fazla mercek, üç binden fazla farklı görüntünün bu canlıya ulaşması anlamına gelmektedir. Bu da, 530 milyon yıl önce yaşayan bir canlının, göz ve beyin yapısının ne kadar büyük bir kompleksliğe sahip olduğunu ve evrimle hiçbir şekilde meydana gelemeyecek kusursuz bir yapı sergilediğini açıkça göstermektedir.


Deniz Kestanesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 295 milyon yıl
Bölge: Winchell Oluşumu, Teksas, ABD

Deniz kestaneleri dünyanın dört bir yanındaki denizlerde rastlanan, Ekinoid sınıfına dahil dikenli deniz canlılarındandır. Yaklaşık 300 milyon yıllık deniz kestanesi fosilleri, bu canlıların kompleks yapılarıyla yüz milyonlarca yıldır var olduklarını göstermektedir. Bu zaman zarfında yapılarında bir değişiklik olmamış, herhangi bir ara aşamadan geçmemişlerdir.

Darwinistler, bu fosiller karşısında çaresizdirler. Çünkü bu fosiller, Darwinistlerin iddia ettiği evrim sürecinin hiçbir zaman yaşanmadığının ispatıdırlar.


Bivalve

Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 13 - 12.5 milyon yıl
Bölge: Calvert Oluşumu, Maryland, ABD

Bivalve, iki kabuklu yumuşakçalardan, midye ve istiridye türü bir canlıdır. Günümüzde yaşayanlarıyla, milyonlarca yıl önce yaşayanları arasında hiçbir fark yoktur. Bu durum evrimcilerin öne sürdüğü aşamalı evrim iddiasını, hiçbir tartışmaya yer bırakmadan geçersiz kılmaktadır.


Bivalve

Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemİ
Yaş: 410 - 360 milyon yıl
Bölge: Jefferson Oluşumu, Indiana, ABD
410 - 360 milyon yıldır aynı olan bivalveler, canlıların birbirlerinden türedikleri ve aşama aşama geliştiklerini öne süren evrimcilere meydan okumaktadır. Bu canlılar, evrim geçirmediklerini, yaratıldıklarını söylemektedir.


Deniz Kestanesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 306 - 299 milyon yıl
Bölge: ABD

Resimdeki deniz kestanesi fosili, canlıların evrimi iddiasını geçersiz kılan sayısız örnekten biridir.Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, bundan 306 - 299 milyon yıl önce yaşamış olan deniz kestanelerinin günümüzdeki örneklerinden çok farklı olması gerekirdi. Ancak resimdeki fosilin de ortaya koyduğu gibi, bugünkü deniz kestaneleriyle yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olanlar arasında hiçbir fark yoktur.


Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 360 - 325 milyon yıl
Bölge: Edwarsville Oluşumu, Indiana, ABD

Günümüzdeki deniz yıldızları hangi özelliklere sahipse, bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşayan deniz yıldızları da bu özelliklere sahiptir. 360 - 325 milyon yıldır deniz yıldızlarının aynı olduğunu gösteren bu fosil, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmakta, canlıların sahip oldukları özelliklerle yaratıldıklarını söylemektedir.


Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 146 - 65 milyon yıl
Bölge: Bear Paw Oluşumu, Kanada

150 yıldır elde edilen fosil kayıtları, canlı türlerinin hiçbir zaman değişmediğini ve birbirine dönüşmediğini kanıtlamıştır. Günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmayan 146 - 65 milyon yıllık ıstakoz fosili bu gerçeği bir kez daha vurgulamaktadır.


Bivalve

Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 23 - 5 milyon yıl
Bölge: Cajamarca Oluşumu, Peru

Günümüzdeki Bivalvelerle aynı olan 23 - 5 milyon yaşındaki Bivalveler, evrim teorisinin iddialarının geçersiz olduğunu göstermektedir. Milyonlarca yıldır aynı olan Bivalveler, evrim geçirmemiş, yaratılmışlardır.


Bivalve

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Cajamarca Oluşumu, Peru

Resimde görülen Bivalve 208 - 146 milyon yaşındadır. On milyonlarca yıl önce yaşamış olan Bivalvelerin günümüzde yaşayanlarla aynı olduğunu gösteren bu fosil, evrimi yalanlanmaktadır.


Bivalve

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Cajamarca Oluşumu, Peru

Fosil kayıtları yüz milyonlarca yıldır aynı olan canlıların örnekleriyle doludur. Bu örneklerden biri de resimde görülen 208 - 146 milyon yıllık Bivalve fosilidir. Diğer tüm fosil bulguları gibi bu fosil de evrimi reddetmektedir.


Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 23 - 5 milyon yıl
Bölge: Rio de la Plata, Arjantin

Fosil kayıtlarında pek çok örneği olan canlılardan biri de yengeçlerdir. Milyonlarca yıl önce yaşamış olan yengeçlerle günümüzdekiler arasında bir fark olmadığı fosil bulgularının gösterdiği reddedilemez bir gerçektir. Bu gerçeğin ispatlarından biri de resimde görülen 23 - 5 milyon yaşındaki yengeçtir. Bu yengeç, bugün yaşayanlarla tıpatıp aynıdır.


Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Oligosen dönemi
Yaş: 25 milyon yıl
Bölge: Concepcion, Şili

Fosil kayıtları her açıdan evrim teorisini yalanlamaktadır. Teoriyi yalanlayan fosil örneklerinden biri de, resimde görülen 25 milyon yaşındaki yengeç fosilidir. On milyonlarca yıldır değişmeden kalan yengeçler, canlıların evrimleşmediğini bir kez daha teyit etmektedir. Bu yengeç fosilinin, günümüzde yaşayan yengeçlerden hiçbir farkı yoktur.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 145 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Eichstatt, Almanya

Karides, kabuklular alt filumuna dahil olan bir eklembacaklıdır. Vücudu kalsiyum karbonattan meydana gelen bir zırhla kaplıdır. Gövdesi eklemlidir. Hem tatlı hem de tuzlu sularda yaşayan türleri vardır. Bilinen en eski karides fosili yaklaşık 200 milyon yıl öncesine aittir.

Resimde görülen karides fosili ise 145 milyon yıl yaşındadır. Milyonlarca yıldır yapılarını aynen koruyan ve herhangi bir değişime uğramayan karidesler, canlıların evrim geçirmediğinin yaşayan bir delilidir.


Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 390 milyon yıl
Bölge: Bundenbach, Almanya

390 milyon yıl önce yaşamış olan deniz yıldızlarının, bugünkü denizlerde yaşayan deniz yıldızlarından hiçbir farkı yoktur. Aradan geçen yüz milyonlarca yıla rağmen değişime uğramayan deniz yıldızları, tarihin hiçbir döneminde evrim yaşanmadığını göstermektedir.


Kerevit

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Dönem: Solnhofen Oluşumu, Almanya

150 milyon yıl önce yaşamış olan kerevitlerin günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı yoktur. Bu farksızlık, evrimin olmadığının en önemli delillerinden biridir. Kerevitler hep kerevit olarak var olmuştur. Tüm canlılar gibi onları da Allah yaratmıştır.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 145 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Eichstatt, Almanya

Darwinistler on yıllardır süren araştırmalarına rağmen, evrimin gerçekleştiğini gösteren tek bir fosil bile bulamamışlarken, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını gösteren milyonlarca fosil örneği vardır. Elde edilen her fosil, canlıların var oldukları müddetçe yapılarında bir değişiklik olmadığını, aradan yüz milyonlarca yıl geçse de canlıların aynı kaldıklarını göstermektedir.

Resimde görülen fosil örneği de, günümüzde yaşayan karideslerle, 145 milyon yıl önce yaşayan karidesler arasında hiçbir fark olmadığının delillerindendir.


Yılan Yıldızı

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Resimdeki yılan yıldızı fosili 150 milyon yaşındadır ve yılan yıldızlarının evrim geçirmediğinin delillerinden biridir. Günümüzdeki yılan yıldızlarından hiçbir farkı olmayan bu fosil karşısında, evrimcilerin yapabileceği aklıcı ve bilimsel hiçbir açıklama yoktur.


Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Eichstatt, Almanya

Istakozun düzgün kare yüzeylerden oluşan gözleri vardır. Bu düzgün kareler, aslında birer kare prizmanın ön yüzeyidir. Istakoz gözündeki bu kare prizmaların her birinin iç yüzeyi "ayna" yapısındadır. Bu ayna benzeri yüzeyler ışığı kuvvetli biçimde yansıtır. Bu ayna yüzeylerden yansıyan ışık, daha arka taraftaki retina üzerinde kusursuz bir biçimde odaklanır. Gözün içindeki bu prizmalar öyle bir açıyla yerleştirilmiştir ki, hepsi ışığı hatasız bir biçimde tek bir noktaya yansıtır.

Bu mükemmel sistem, yüz milyonlarca yıldır tüm ıstakozlarda kusursuz olarak işlemektedir. Bundan 200 milyon yıl önce yaşayan ıstakozlar da günümüzde yaşayan ıstakozlar da aynı sistemle görmektedirler. Bu durum, canlıların kademeli olarak geliştikleri iddiasında bulundan Darwinistleri sessizliğe mahkum etmektedir.


Deniz Yıldızı

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Eichstatt, Almanya

Deniz yıldızı, evrimi kesin olarak yalanlayan bir yaşayan fosildir. 300 milyon yıl önce yaşayan deniz yıldızları da, 245 milyon önce yaşayan örnekleri de, 150 milyon yıl önce yaşayanlar da günümüzdekilerle tıpatıp aynıdır. Yüz milyonlarca yıldır aynı kalan deniz yıldızları evrimin bir yalan olduğunu söylemektedir.


Deniz Minaresi (solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 410 - 360 milyon yıl
Bölge: Bundenbach, Almanya

Deniz minareleri, yumuşakçalar filumuna dahil olan canlılardır. Bilinen en eski örneklerine Kambriyen'in son dönemlerinde rastlanır. Resimde görülen deniz minaresi ise 410 - 360 milyon yıllıktır. Yüz milyonlarca yıldır aynı olan deniz minareleri evrimi geçersiz kılmaktadır.

Deniz Minaresi (sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 410 - 360 milyon yıl
Bölge: Bundenbach, Almanya

Bundan 410 - 360 milyon yıl önce yaşayan deniz minareleri günümüzdeki örneklerinden farksızdır. Aradan geçen milyonlarca yıla rağmen değişmeyen deniz minareleri, canlıların herhangi bir evrim sürecinden geçmediklerinin önemli bir delilidir.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Eichstatt, Almanya

Milyonlarca yıldır hiçbir değişime uğramadan varlıklarını devam ettiren karidesler, evrim geçirmediklerini yaratıldıklarını söylemektedirler. Eğer bir canlı bugün sahip olduğu özelliklere milyonlarca yıl önce de sahipse, bu canlının evrimleşerek geliştiği iddia edilemez. Fosil kayıtları, evrimcilerin iddialarının doğru olmadığının ispatıdır.


Atnalı Yengeci

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Crock Hey Open Cast Taş ocağı, Lancashire, İngiltere

Xiphosura
(atnalı yengeçleri), Kambriyen döneminden beri var olan bir canlı türüdür. Resimde görülen örnek ise 300 milyon yaşındadır. 300 milyon yıldır aynı olan atnalı yengeçleri, evrimcilerin kademeli evrim iddialarını yerle bir etmektedir.


Deniz Yıldızı

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 180 milyon yıl
Bölge: Eype, Dorset, İngiltere

180 milyon yıllık deniz yıldızı fosili, deniz yıldızlarının yaklaşık iki yüz milyon yıldır aynı olduklarını ortaya koymaktadır. Günümüzde yaşayan örneklerinden bir farkı olmayan bu canlılar, evrimin geçersizliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.


Nautilus

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 167 milyon yıl
Bölge: Freshwater, Dorset, İngiltere

Nautilus yaratılmış olduğu zamandan günümüze kadar hiçbir değişime uğramamış milyonlarca canlıdan biridir. Resimde görülen 167 milyon yıllık nautilus fosili de, bu canlıların milyonlarca yıldır aynı olduğunun ispatlarındandır.


Bivalve

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 200 milyon yıl
Bölge: Conningsby Taş ocağı, Humberside, İngiltere

Kabuklular sınıfından, çiftkabuklu bir canlı olan bivalvelerin 200 milyon yıl önce yaşayan örnekleri, günümüzdekilerle tıpatıp aynıdır. Diğer tüm canlılar gibi, bivalveler de yaratıldıkları günden beri aynı özelliklere sahiptirler ve değişmemişlerdir.


Nautilus

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 167 milyon yıl
Bölge: Burton Bradstock, Dorset, İngiltere

Bugünkü nautilusların sahip olduğu tüm özelliklere bundan milyonlarca yıl önce yaşayan nautiluslar da sahipti. Fosil kayıtları, nautilusların asırlar boyunca hiç değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini göstermektedir. Bu gerçeği gösteren örneklerden biri de, resimdeki 167 milyon yıllık nautilus fosilidir.


Nautilus

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 167 milyon yıl
Bölge: Burton Bradstock, Dorset, İngiltere

Günümüzde yaşayan nautilusların, bundan milyonlarca yıl önce yaşamış olan örneklerinden hiçbir farkı yoktur. Bu farksızlık, evrimin asla yaşanmadığını gösteren çok önemli bir delildir.



Deniz Kestanesi

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 146 - 65 milyon yıl
Bölge: Ekinoid yatakları, Fas

Günümüzde yaşayan deniz kestaneleriyle, yüz milyonlarca yıl önce yaşayan deniz kestaneleri arasında hiçbir fark yoktur. Resimde görülen 146 - 45 milyon yıllık deniz kestanesi fosili, canlıların evrim geçirmediklerinin, yaratıldıkları andan itibaren aynı özelliklere ve sistemlere sahip olduklarının bir delilidir.


Trilobit

Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 417 - 354 milyon yıl
Bölge: Atlas dağları, Fas

Fosil kayıtlarında ilk örneklerine yaklaşık 530 milyon yıl önce rastlanan trilobitler kompleks yapıları ve gelişmiş sistemleriyle, Darwinistler tarafından açıklanması zor canlılardır. Bundan yaklaşık yarım milyar yıl önce son derece kompleks bir göz yapısına sahip olarak aniden fosil kayıtlarında ortaya çıkan bu canlıların evrimle açıklanması mümkün değildir. Açıktır ki, trilobitler, diğer tüm canlılar gibi Allah tarafından yaratılmışlardır.


Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 420 milyon yıl
Bölge: Kataoua Oluşumu, Fas

Ekinodermata
(derisi dikenliler) filumuna dahil olan deniz yıldızları yüz milyonlarca yıldır varlıklarını devam ettirmektedirler. 420 milyon yıl önce yaşayan deniz yıldızlarının bugün yaşayan deniz yıldızlarıyla tamamen aynı özelliklere sahip olması, evrimcilerin asla açıklayabileceği bir durum değildir. Bu durumun gösterdiği gerçek, canlıların evrim geçirmediği, yaratıldığıdır.



Trilobit

Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi
Yaş: 417 - 354 milyon yıl
Bölge: Atlas dağları, Fas

Fosil kayıtları evrim teorisinin iddialarını destekleyecek hiçbir delil sunmaz. Aksine yeryüzü tabakaları ve fosil kayıtları incelendiğinde, yeryüzündeki canlı hayatının birdenbire ortaya çıktığı görülür. Canlıların fosillerine rastlanılan en derin yeryüzü tabakası, yaklaşık 530 milyon yıl yaşında olduğu söylenen "kambriyen" tabakadır. Ve bu tabakaya ait en sık fosiline rastlanan canlılardan biri de trilobitlerdir. 530 milyon yıl öncesinin dünyasında, çok sayıda mercekten oluşan gözleriyle görüp avlanabilen, mükemmel yapısıyla rahatlıkla yüzüp beslenebilen trilobitler, evrim teorisine çok büyük bir darbe vurmuşlardır.



Deniz Kestanesi (solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 146 - 65 milyon yıl
Bölge: Ekinoid yatakları, Fas

Deniz kestanelerinin bilinen en eski örnekleri Ordovisyen dönemine (490 - 450 milyon yıl) aittir. Yaklaşık yarım milyar yıldır aynı olan deniz kestaneleri, canlıların evrim geçirmediğini ispatlayan delillerden biridir.

Deniz Kestanesi (sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 - 72 milyon yıl
Bölge: Midlet, Fas

Günümüzdeki deniz kestaneleriyle milyonlarca yıl önce yaşamış olan deniz kestaneleri aynıdır. Milyonlarca yıldır yapılarında hiçbir değişiklik olmayan deniz kestaneleri, evrim teorisinin yalan olduğunu gözler önüne sermektedir.



Deniz Kestanesi (solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 - 72 milyon yıl
Bölge: Taouz Bölgesi, Fas

95 - 72 milyon yıl önce yaşayan deniz kestaneleriyle, günümüzdeki deniz kestaneleri arasında hiçbir fark yoktur. Aradan geçen milyonlarca yıl boyunca değişmeyen deniz kestaneleri, canlıların evrim geçirmediğinin önemli delillerindendir.

Clypeasteroida (Sand Dollar) (sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 100 milyon yıl
Bölge: Tasa Bölgesi, Fas

Bunlar, deniz yıldızları, kirnoidler, deniz salatalıkları gibi Ekinodermata (derisi dikenliler) filumuna ait bir canlı türüdür. Yaklaşık yarım milyar yıldır varlıklarını devam ettiren bu canlılar, evrim teorisine büyük bir darbe indirmektedir. Yüz milyonlarca yıldır değişmeyen yapılarıyla Clypeasteroida, canlıların diğer türlerden aşama aşama geliştiklerini iddia eden evrim teorisinin geçersiz olduğunu söylemektedir.



Deniz yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 490 - 443 milyon yıl
Bölge: Hefalla Oluşumu, Fas

Yaklaşık 500 milyon yıllık olan bu deniz yıldızı fosili, deniz yıldızının tüm detaylarının çok iyi korunduğu nadir örneklerden biridir. Deniz yıldızının 5 kolu da bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Diğer yüz binlerce fosil gibi bu fosil de, canlıların evrim geçirmediklerini, yüz milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramadıklarını söylemektedir. Yaklaşık yarım milyar yıl önceki deniz yıldızlarıyla, günümüzdeki deniz yıldızları arasında hiçbir fark yoktur.



Deniz Kestaneleri (solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 - 72 milyon yıl
Bölge: Midlet, Fas

Evrim olmadığının milyonlarca fosil delilinden biri de, 95 - 72 milyon yıllık deniz kestanesi fosilleridir. Bugünkü deniz kestaneleriyle tıpatıp aynı olan bu fosiller, canlıları Allah'ın yarattığının delillerinden biridir.

Deniz Kestanesi (sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 146 - 65 milyon yıl
Bölge: Ekinoid yatakları, Fas

Fas'taki ekinoid yataklarında elde edilen sayısız Yaratılış delilinden biri olan bu deniz kestanesi fosili 146 - 65 milyon yıllıktır. Bundan milyonlarca yıl önce yaşayan deniz kestaneleriyle, günümüzde yaşayan deniz kestaneleri arasında hiçbir fark yoktur.



(Sol üst ve sol orta) 172-168 milyon yaşındaki Clypeasteroida (Sand Dollar) fosilleri
(Sağ üst) 114 milyon yıllık nautiluslar, günümüzde yaşayan örnekleriyle aynıdır.


Bivalve

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Resimde görülen 208 - 146 milyon yaşındaki bivalve ile günümüzdeki bivalveler arasında hiçbir fark yoktur. Bu farksızlık, evrimsel bir sürecin hiçbir zaman yaşanmadığını, canlıların herhangi bir ara aşamadan geçmediklerini, yaratıldıklarını gösteren delillerden biridir.


Nautilus (solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 114 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

300 milyon yıl önce yaşayan nautiluslar, 150 milyon yıl önce yaşayan nautiluslar ve günümüzde yaşayan nautiluslar her yönden aynıdır. Bu canlıların yüz milyonlarca yıldır aynı kaldığını gösteren örneklerden biri resimde görülen 114 milyon yıllık nautilus fosilidir.

Nautilus (sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 113 - 97 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Fosillere baktığımızda, bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşamış canlılarla, bugünkü örnekleri arasında hiçbir fark olmadığını görürüz. Bu canlılardan biri de nautiluslardır. Nautiluslar var oldukları andan beri hep aynıdırlar. Resimdeki 113 - 97 milyon yaşındaki nautilus fosili de bu gerçeği göstermektedir.


Clypeasteroida (Sand Dollar)

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 172 - 168 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Resimde görülen Clypeasteroida (Sand Dollar) fosili 172 -168 milyon yaşındadır. Günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmayan bu fosil, canlıların evrim geçirmediklerini yaratıldıklarını söylemektedir.


Nautilus (Solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 113 - 97 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Günümüzde yaşayan nautilusların aynısı olan 113 - 97 milyon yıl önce yaşamış nautiluslar, evrimin büyük bir yalandan ibaret olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Nautilus (Sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 114 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Evrim teorisine büyük bir darbe vuran nautiluslar, 300 milyon yıldır hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. Resimde görülen 114 milyon yıllık nautilus da, günümüzde yaşayan nautiluslarla tıpatıp aynıdır.


Bivalve

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Kabuklu deniz canlıları yüz milyonlarca yıldır fosil kayıtlarında aynı özellikleriyle yer almaktadırlar. Bu canlılardan biri de çift kabuklu bir deniz canlısı olan bivalvedir. Günümüzdekilerle aynı olan 208 - 146 milyon yaşındaki resimdeki bivalve, evrim teorisine meydan okumaktadır.


Nautilus (Solda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 114 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Günümüz denizlerinde sıkça rastlanan, omurgasız bir canlı olan nautiluslar Darwinizm'i geçersiz kılan canlılardandır. Günümüzdeki nautiluslarla 114 milyon yıl önce yaşamış olanlar arasında hiçbir fark yoktur.

Nautilus (Sağda)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 114 milyon yıl
Bölge: Madagaskar

Yaklaşık 300 milyon yıldır yaşadıkları bilinen nautiluslar, aradan geçen yüz milyonlarca yıl boyunca yapılarını aynen muhafaza etmişlerdir. Resimde görülen nautilus fosili ise 114 milyon yıllıktır. Yüz milyonlarca yıldır değişmeden kalan nautiluslar, evrimin asla yaşanmadığının canlı birer delilidirler.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 144 - 65 milyon yıl
Bölge: Hajoula, Lübnan

Bu örnekte, aynı anda fosilleşmiş bir karides ve bir de daha küçük bir balık görülmektedir. Balıkların yüzgeçleri ve kemik yapısı çok ayrıntılı olarak muhafaza edilmiştir. Eklembacaklılar filumuna dahil olan karideslerin bilinen en eski fosil örnekleri Jura dönemine (206 - 144 milyon yıl) aittir. Fosillerin gösterdiği gerçek, karideslerin yüz milyonlarca yıldır değişmediği, herhangi bir ara aşamadan geçmediği, yani evrimleşmediği, yaratıldığıdır.


Kaplumbağa

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Çin

Eğer bir canlı 150 milyon yıl önceki halini bugün de aynen muhafaza ediyorsa, bu durumun gösterdiği gerçek açıktır: Canlıların uzun zaman dilimleri içinde aşamalı olarak geliştiklerini iddia eden Darwinistler, bilim dışı iddialarda bulunmaktadırlar. Aradan geçen milyonlarca yıla rağmen değişmeyen kaplumbağalar ise, "evrim geçirmediklerini, yaratıldıklarını" söylemektedirler.







Resimde görülen yengeç fosili, Miosen dönemine (23 - 5 milyon yıl) ait bir fosildir ve günümüzdeki
yengeçlerden hiçbir farkı yoktur.



208 - 146 milyon yıl yaşındaki ıstakoz fosiliyle günümüzde yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.



At Nalı Yengeci

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen, Almanya

Eklembacaklılar filumuna dahil olan at nalı yengeçleri, Chelicerata (kelikeserliler) alt filumuna dahildirler ve örümcekler ve akrep familyalarına daha yakındırlar. Resimde görülen 150 milyon yıl yaşındaki at nalı yengeci fosili, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını bir kez daha teyit etmektedir.



İstiridyeler

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Şili

İstiridye, denizlerde yaşayan bir grup kabuklu yumuşakçaya verilen genel bir isimdir. Solungaçları aracılığıyla sudan süzdükleri planktonlarla beslenirler. Yüksek oranda kalsiyum içeren kabukların fosilleşmesi ise genellikle kolay olur.

Bilinen en eski istiridye fosilleri Ordovisyen dönemine (490 - 443 milyon yıl) aittir. Aradan geçen yaklaşık yarım milyar yıla rağmen istiridyelerin yapısında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bundan 490 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, 150 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, günümüzde yaşayanlar da birbirlerinin tıpatıp aynısıdır. Bu da, canlıların ufak değişikliklerle aşamalı olarak meydana geldikleri iddiasında bulunan evrimi tamamen çürüten bir durumdur. Fosil kayıtları, canlıların evrim geçirmediğini, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarını ortaya koymaktadır.


Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Oligosen dönemi
Yaş: 37 - 23 milyon yıl
Bölge: Danimarka

Fosil kayıtları canlılığın kökenini anlamak için yeterince zengindir ve bu gerçek karşımıza somut bir tablo çıkarmaktadır: Farklı canlı türleri, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Bu da tüm canlıları Yüce Allah'ın yarattığının delillerinden biridir.
Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu gösteren fosillerden biri de resimde görülen yaklaşık 35 milyon yıl yaşındaki yengeç fosilidir.

Bu yengeç fosili Danimarka'daki Limfjords kıyısında elde edilmiştir. Bölgede sıkça bulunan ve yuvarlak taş parçaları içinde korunmuş olan bu tarz fosiller, genellikle kışın veya yoğun yağmurların ardından yüzeye çıkar. Öncelikle yüzeye çıkan yuvarlak taş parçalarının içinde fosil olup olmadığının tespiti için taş kırılır. Taşların içinde fosil olduğu tespit edildikten sonra, törpüler ve delici malzemeler kullanılarak yapılan işlemlerden sonra fosil sunuma hazırlanır.

Yaklaşık 35 milyon yıl yaşındaki yengecin günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmadığını gösteren bu fosil, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmaktadır. Eğer bir canlı on milyonlarca yıl boyunca en küçük bir değişiklik dahi geçirmemişse, o zaman canlıların evrimi hikayesinden bahsetmek mümkün değildir.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Darwinistlerin iddia ettiği gibi aşamalı bir evrim sürecinin yaşanmadığını gösteren bilimsel bulgulardan bir diğeri de resimde görülen karides fosilidir. Var oldukları ilk andan itibaren tüm özellikleri ve uzuvlarıyla eksiksiz olan karidesler, var oldukları müddetçe de hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. Bu karides fosili, evrimin hayal ürünü bir senaryo olduğunu tüm açıklığıyla gözler önüne sermektedir.


Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 144 - 65 milyon yıl
Bölge: Atherfield, İngiltere

Bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olan ıstakozlarla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark bulunmaması, evrim teorisi için yıkıcı bir darbedir. Resimde görülen ve Kretase dönemine (144 - 65 milyon yıl) ait olan bu ıstakoz fosili de evrim teorisinin doğa tarihi hakkındaki iddialarının hiçbir geçerliliği olmadığını göstermektedir. Canlılar evrim geçirmemiştir, hepsi alemlerin Rabbi olan Allah'ın eseridir.


Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 144 - 65 milyon yıl
Bölge: Atherfield, İngiltere

Hayali ara geçiş formlarının fosil kayıtlarında olmayışı evrim teorisini tamamen çökertmiştir. Uzun yıllar boyunca yapılan kazı çalışmaları yarı gelişmiş, bazı uzuvları henüz oluşmamış, ilkel canlıların yaşadığına dair tek bir tane bile örnek ortaya koymamıştır. Elde edilen tüm örnekler canlıların sahip oldukları tüm özelliklerle eksiksiz olarak birdenbire var olduklarını, yani yaratıldıklarını göstermektedir. Bu örneklerden biri de 144 - 65 milyon yıllık bu ıstakozdur.


Deniz Kestanesi

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Fransa

Evrimciler, balıkların omurgasız deniz canlılarından, amfibiyenlerin ve günümüz balıklarının sözde "atasal" bir balıktan, sürüngenlerin amfibiyenlerden, kuşların ve memelilerin ayrı ayrı sürüngenlerden ve en son olarak insanların ve günümüz maymunlarının ortak bir atadan evrimleştiklerini iddia ederler. Bu iddialarını bilimsel olarak ispatlayabilmeleri içinse, bu türler arasında dönüşüm olduğunu gösteren ara geçiş canlılarının fosillerini göstermeleri gerekir. Ancak, daha önce de belirtildiği gibi bu hayali canlılardan eser yoktur. Aksine canlılar milyonlarca yıl önce sahip oldukları özellikleri bugün de aynı şekilde taşımaktadırlar. Resimde görülen 150 milyon yıllık fosilleşmiş deniz kestaneleri bunun yüz binlerce delilinden yalnızca biridir.


Yengeç

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 70 milyon yıl
Bölge: Belçika

Fosil kayıtlarının her açıdan evrim teorisini açıkça yalanladığı görülmektedir. Kabuklular sınıfının on ayaklılar (Decapoda) takımına dahil olan yengeçler de, milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren ve evrim hikayesini yalanlayan canlılardan biridir.

Resimdeki yengeç fosili 70 milyon yıl yaşındadır. 70 milyon yıl önce yaşayan yengeçlerin fizyolojik özellikleriyle günümüzde yaşayan yengeçler arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. 70 milyon yıldır değişmeden kalan yengeçler, canlıların milyonlarca yıl içinde değişerek birbirlerinden türedikleri iddiasında bulunan evrim teorisinin geçersiz olduğunu kanıtlamaktadır. Yengeç fosillerinin gösterdiği gerçek, canlıların evrim geçirmedikleri, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarıdır.


Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 100 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bu ıstakoz fosili 100 milyon yıllıktır ve bugünkü ıstakozlarla aynı vücut yapısına sahiptir.

Bazı ıstakoz türlerinin göç davranışları oldukça dikkat çekicidir. Bu göç sırasında oldukça dikkat çekici görüntüler meydana gelir. Her ıstakoz kendi önündekine dokunacak şekilde pozisyon alır ve yaklaşık elli-altmış ıstakoz biraraya gelerek bir konvoy oluştururlar. Bu şekilde okyanus tabanında birkaç gün ve gece yürürler.

Dizi şeklinde göç etmek ıstakozların hareket kabiliyetlerini artırır. Tek başına su içinde ilerlerken karşılaşılan sürtünme kuvvetiyle bir bireyin arkasından giderken karşılaşılan kuvvet arasında yarı yarıya fark vardır. Dizi şeklinde yaptıkları hareket sayesinde ıstakozlar daha kısa bir sürede daha fazla yol almış olurlar. Bazı türlerin saatte 1 kilometre yürüdükleri görülmüştür.

Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 144 - 65 milyon yıl
Bölge: İngiltere

Resimde görülen 144 - 65 milyon yıllık ıstakoz fosili, evrim teorisinin bir safsatadan ibaret olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. On milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren ıstakozlar, canlıların sürekli değişerek sözde ilkelden gelişmişe doğru ilerledikleri iddiasındaki Darwinistlerin gerçekleri söylemediklerini göstermektedir.

Yukarıda görülen Friars Koyu, Doğu Sussex'de bulunan pek çok fosil sahasından biridir. Başta amonitler olmak üzere pek çok deniz canlısına ait fosilin elde edildiği bu bölge kabuklu deniz canlıları açısından zengin bir yataktır. Alttaki resimde bölgede yapılan fosil araştırma çalışmaları görülmektedir.


Deniz Kestaneleri

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Madagaskar
Yaklaşık 300 milyon yıldır varlıklarını devam ettiren deniz kestaneleri, bu zaman zarfında hiçbir değişikliğe uğramamışlar, herhangi bir evrimsel süreçten geçmemişlerdir. Resimdeki fosil ise 150 milyon yıllıktır.

Bir tür omurgasız olan deniz kestanelerinin yumuşak bedenleri, üzerlerindeki dikenler tarafından düşmanlara karşı korunur. Hareketli olan bu dikenler, bazı türlerde zehirlidir ve kimi zaman uzunlukları 30 cm'yi bulmaktadır. Deniz kestaneleri bedenlerinden uzanan tüp ayaklarla kayalara tutunur, deniz tabanında rahatça hareket eder. Fosil bulguları deniz kestanelerinin tüm bu özelliklere, var oldukları ilk andan itibaren sahip olduklarını ve varlıklarını devam ettirdikleri müddetçe de bu özelliklerde bir değişiklik olmadığını göstermektedir. Bunun anlamı açıktır: Diğer tüm canlılar gibi deniz kestaneleri de evrim geçirmemiş, mevcut özellikleriyle, tam ve kusursuz olarak yaratılmışlardır.


Kerevit

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 155 - 144 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Tatlı su ıstakozu olarak da adlandırılan kerevitler, yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmeyen canlılardan biridir. Astacoidea üst familyasına dahil olan bu canlılar, genellikle çok soğuk olmayan tatlı sularda yaşarlar. Bazı türleri ise yerin yaklaşık 3 metre altında dahi yaşayabilmektedir.

Resimde görülen kerevit fosili 155 - 144 milyon yaşındadır ve günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı bulunmamaktadır. Bu durum, evrimcilerin canlıların kökeni konusundaki iddialarını bir defa daha geçersiz kılarken, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu göstermektedir.


At Nalı Yengeci

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Resimdeki 150 milyon yıllık at nalı yengeci fosili, söz konusu canlıların yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmediklerinin delilidir. Bu delilin gösterdiği gerçek çok açık ve anlaşılırdır: Tarih boyunca evrim yaşanmamış, tüm canlıları Yüce Allah yaratmıştır.



Deniz Atı

Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 23-5 milyon yıl
Bölge: Marecchio Nehri Oluşumu, İtalya

Deniz atları hep deniz atı olarak var olmuştur. Yaklaşık 20 milyon yıllık resimdeki fosil de bu gerçeği teyit etmektedir. Deniz atları evrim geçirmemiş, diğer tüm canlılar gibi yaratılmışlardır.


Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Oligosen dönemi
Yaş: 37 - 23 milyon yıl
Bölge: Danimarka

Fosil kayıtları, Darwinistlerin yaklaşık 150 yıldır öne sürdükleri "ara form fosilleri bulunmuş değil, ama ileride bulunabilir" argümanının artık geçerli olmadığını göstermektedir. Fosil kayıtları canlılığın kökenini anlamak için yeterince zengindir ve karşımıza somut bir tablo çıkarmaktadır: Farklı canlı türleri, aralarında evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Bunun ise anlamı açıktır: Canlıları Allah yaratmıştır.

Bu gerçeği ifade eden bulgulardan biri de resimde görülen 37 - 23 milyon yıl yaşındaki yengeç fosilidir.



Danimarka'da elde edilen bu yengeç fosillerinin özelliği, yılın belli dönemlerinde yeryüzüne çıkan yuvarlak taşlar içinde bulunmalarıdır. Bu özellikleri nedeniyle, "yengeç topları" olarak da adlandırılan söz konusu fosiller, çoğunlukla Oligosen dönemine (37 - 23 milyon yıl) aittir.


Deniz Lalesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 345 milyon yıl
Bölge: Missouri, ABD

Resimde mükemmel şekilde korunmuş 345 milyon yıllık deniz lalesi görülmektedir. Canlı, tüm detaylarıyla analiz edilebilmekte ve günümüz deniz lalelerinden hiçbir farkı olmadığı kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Yüz milyonlarca yıl önce yaşamış bu canlının hiçbir değişime uğramamış olduğu gerçeği, evrim teorisini yerle bir edecek kadar önemli bir bilgidir. Evrimin geçersizliği, fosil kayıtlarının sunduğu kanıtlarla, her geçen gün daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.


Deniz İğneleri

Dönem: Senozoik zaman, Pliyosen dönemi
Yaş: 5.3 milyon yıl
Bölge: İtalya

Eğer Darwinistler canlıların evrimleştiğini iddia ediyorlarsa, bu durumda bunu kanıtlayacak bir ara fosil örneği getirmeleri gerekmektedir. Yarı gelişmiş bir canlı örneği göstermeli, evrimleşmekte olan tam gelişmemiş organlarını tanımlamalı, her bir tür için bunlardan çok sayıda örnek göstermeleri gerekmektedir. Ama Darwinistlerin gösterebildikleri tek bir ara fosil örneği bile yoktur. Buna karşılık yaşayan fosil örnekleri milyonlarcadır. Evrimi çürüten delillerden birini de resimde görülen yaklaşık 5 milyon yıllık deniz iğnesi fosilleri oluşturmaktadır.



Deniz yıldızlarının milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediğini gösteren 150 milyon yıllık deniz yıldızı fosili.











Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 500 440 milyon yıl
Bölge: Fas

Deniz yıldızları genellikle deniz dibinde yaşarlar, 7000 metre derinliğinde yaşayan türleri bulunmaktadır. Yaklaşık yarım milyar yıldır hiç değişmeden soylarını devam ettiren bu canlılar karşısında evrimciler çaresizlik içindedir. Çünkü söz konusu canlılar on milyon değil, yüz milyon değil, iki yüz milyon değil, yaklaşık beş yüz milyon yıldır aynıdırlar. Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, deniz yıldızları beş yüz milyon yıllık zaman dilimi içinde çoktan başka canlılara dönüşmüş olacak, bu esnada yarı deniz yıldızı yarı başka bir hayvan olan pek çok garip canlının izi, fosil kayıtlarında günümüze kadar gelecekti. Ancak fosil kayıtlarında evrimcilerin bu iddialarının hiçbir delili yoktur.

Resimdeki 500 milyon yıllık deniz yıldızının da ispatladığı gibi, deniz yıldızları hep deniz yıldızı olarak var olmuşlardır, başka bir canlıdan türememiş, başka bir canlıya dönüşmemişlerdir.

Deniz Lalesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 350 325 milyon yıl
Bölge: Edwardsville Oluşumu, Indiana, ABD

Derisi dikenliler (Echinodermata) şubesine dahil olan deniz lalelerinin bilinen en eski örnekleri, Paleozoik zamanda (543 251 milyon yıl) yaşamıştır. Günümüzde yaklaşık 80 cinsi kalmış olan bu hayvanlar, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılan canlılardan biridir. Fosil kayıtları, bu canlıların son derece kompleks yapılarıyla bir anda ortaya çıktıklarını göstermektedir. Deniz lalelerinin bir başka canlıdan yavaş yavaş oluştuklarına dair bir tane dahi fosil örneği yoktur. Elde edilen tüm fosiller, deniz lalelerinin hep deniz lalesi olarak var olduklarını ispatlamıştır. Bu da, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılan, canlılığın kökeninin evrim değil, Yaratılış olduğunu gösteren bir bilgidir.

Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 500 440 milyon yıl
Bölge: Fas

Evrimciler, yumuşakçaların, derisi dikenlilerin, eklem bacaklıların, kuşların, böceklerin, balıkların kısaca tüm canlıların tek bir hücreden, kör tesadüfler eseri, milyonlarca yıl içinde küçük değişimler geçirerek oluştuğunu iddia ederler. Organları, yapıları, beslenmeleri yani tüm sistemleriyle birbirlerinden son derece farklı olan bu canlıların, hangi aşamalarla birbirlerinden türediklerini ise bilimsel olarak açıklayamazlar. Ellerinde, bu hayali süreci delillendirebilecekleri hiç fosil yoktur. Bugüne kadar bulunan sayısız fosil her canlı türünün kendisine has özelliklerle var olduğunu ve soyu devam ettiği müddetçe (on milyonlarca hatta yüz milyonlarca yıl boyunca) hep bu özellikleri taşıdığını göstermektedir.

Bunlardan biri de resimdeki 500 milyon yaşındaki deniz yıldızı fosilidir. Aradan geçen 500 milyon yılda hiç değişmeyen deniz yıldızları, evrime büyük darbe indirmişlerdir.

Deniz Lalesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 350 325 milyon yıl
Bölge: Indiana, ABD

Ordovisyen döneminden (490 443 milyon yıl) bu yana fosil kayıtlarında izlerine rastlanan deniz laleleri yaşayan fosillerden biridir. Yüz milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren bu canlılar, Darwinizm'in "türlerin değişimi" yani canlıların küçük değişikliklerle birbirlerinden türedikleri iddiasını yalanlamaktadır. Üstelik, Darwin de fosil bulgularının, türlerin değişmediğini, yani evrim geçirmediğini gösterdiğinin farkındadır. Oğlu Francis Darwin tarafından yayımlanan Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları adlı kitapta yer alan bir mektubunda Darwin, bu gerçeği şöyle itiraf etmiştir:

"Bir türün diğerine değişimine ilişkin hiçbir kayıt yoktur... Tek bir türün değiştiğini kanıtlayamayız." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, D. Appleton and Company, New York, 1888, s. 210)

Yılan Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Fosil kayıtları canlıların sadece belli türlerinin değil, bulguları elde edilen tüm türlerinin tarih boyunca hiç değişmediklerini göstermektedir. Evrimci bir yayın olmasına rağmen, Focus dergisinin Coelacanth'ın konu edildiği Nisan 2003 tarihli sayısında, bu gerçek şöyle dile getirilmektedir: "Oysa, Coelacanth gibi milyonlarca yıl öncesinden kalan fosilleriyle tıpatıp benzerlik içindeki organizmaların sayısı oldukça fazla. Örneğin, bir kabuklu türü olan Neopilina, 500 milyon yıldan beri; akrep, 430 milyon yıldan beri; zırhlı ve kılıç kuyruklu bir hayvan olan deniz canlısı Limulus 225 milyon yıldan beri; yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayan bir tür sürüngen olan Tuatara da yaklaşık 230 milyon yıldan beri değişmedi. Eklem bacaklıların birçok takımı, timsahlar, deniz kaplumbağaları ve birçok bitki türü de uzayıp giden listenin bir parçası."

Milyonlarca yıldır aynı olan canlılardan biri de resimdeki yılan balığıdır. 95 milyon yaşındaki yılan balığı fosili, canlıların tarih içinde değişim göstermediklerinin, yani evrim geçirmediklerinin ispatıdır.

Mürekkep Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Mürekkep balıklarının tarih boyunca hep mürekkep balığı olarak var olduklarının ispatı olan resimdeki 95 milyon yıllık fosil, evrimcilerin iddialarına meydan okumaktadır. Mürekkep balıklarının evrim geçirdiğine dair en küçük bir delil dahi öne süremeyen evrimciler, fosil kayıtları karşısında büyük perişanlık içindedirler.

Kedi Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Darwinizm'in bilim dışı iddialarına göre bitkiler, havyanlar, mantarlar, bakteriler hep aynı kaynaktan gelmişlerdir. Hayvanların 100'e yakın farklı filumu (yani yumuşakçalar, eklembacaklılar, solucanlar, süngerler gibi temel kategorileri) hep tek bir hayali ortak atadan türemiştir. Teoriye göre omurgasız canlılar zamanla (ve tesadüfen) omurga kazanarak balıklara, balıklar amfibiyenlere, onlar sürüngenlere, sürüngenlerin bir kısmı kuşlara, bir kısmı ise memelilere dönüşmüştür. Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca senelik uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir. Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara tür"ün oluşmuş ve yaşamış olması gerekir. Ancak böyle bir ara türün izine fosil kayıtlarında hiç rastlanmamıştır. Fosil kayıtları her zaman, resimdeki 95 milyon yıllık kedi balığı gibi, tüm yapılarıyla hep noksansız var olmuş ve milyonlarca yıl boyunca hiç değişmemiş canlıların varlığını göstermektedir. Bu da, evrimin fosiller karşısında yenildiğinin ilanıdır.


Bu çift taraflı fosilde, canlıların izi taşın her iki yüzeyinde de görülmektedir.

Istakoz ve Uçan Balık

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Resimde görülen ıstakoz fosilinin yanında bir de uçan balık fosili bulunmaktadır. Nephropsidae familyasına dahil olan bu ıstakozlar var oldukları ilk günden itibaren hiç değişmemişlerdir. Aynı gerçek, uçan balıklar için de geçerlidir. Fosil kayıtlarındaki bu değişmezlik, Darwinistleri büyük bir çıkmaza sokmaktadır. Fosillerin ortaya koyduğu somut bilgiler karşısında, Darwinist propagandanın etkili olması artık mümkün değildir. Darwinistler de Yaratılış gerçeğinin gizlenmesinin imkansızlığının farkına varmalı, dogmalarında ısrar etmekten vazgeçmelidirler.


Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Resimde görülen karides fosili yaklaşık 200 milyon yaşındadır ve 200 milyon yıldır hiç değişmeyen karidesler, "evrimsel bir süreç yaşanmadığını" söylemektedir. Fosil kayıtları evrim teorisine en büyük darbeyi indiren bulgulardan biridir, çünkü;

1. Evrimciler canlıların sürekli küçük değişiklikler geçirerek ilkelden gelişmişe doğru ilerlediğini iddia ederler. Fosil bulguları ise canlıların yüz milyonlarca yıl boyunca en ufak bir değişime dahi uğramadığını ispatlamıştır.
2. Evrimciler tüm canlıların hayali bir ortak atadan türediklerini öne sürerler. Bugüne kadar canlı türlerinin atası olarak kabul edilebilecek tek bir tane dahi fosil örneğine rastlanmamıştır.

3. Evrimciler, canlıların birbirlerinden türediklerini ve bu durumu gösteren ara geçiş formları olduğunu söylerler. 150 yıldır yapılan araştırmalar sonucunda ele geçirilen milyonlarca fosil içinde bir tane bile ara canlılara ait fosil bulunmamıştır.

Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 208 - 146 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Evrimcilerin en sık başvurdukları taktiklerden biri, Yaratılış'ın reddedilemez birer delili olan fosil kayıtlarını çarpıtmak veya özenle saklamaktır. Fosil kayıtları evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını gösterdiği halde, bu gerçek ısrarla göz ardı edilir. Amerikalı paleontolog S. M. Stanley ise, fosil kayıtlarının ortaya koyduğu gerçeğin, bilim dünyasına hakim olan Darwinist dogma tarafından nasıl göz ardı edildiğini ve ettirildiğini şöyle anlatır:

"Bilinen fosil kayıtları kademeli evrimle uyumlu değildir ve hiçbir zaman da uyumlu olmamıştır. İlgi çekici olan, birtakım tarihsel koşullar aracılığıyla, bu konudaki muhalefetin gizlenmiş oluşudur... Çoğu paleontolog, ellerindeki kanıtların Darwin'in küçük, yavaş ve kademeli değişikliklerin yeni tür oluşumunu sağladığı yönündeki vurgusuyla çeliştiğini hissetmiştir... ama onların bu düşüncesi susturulmuştur." (S. M. Stanley, The New Evolutionary Timetable: Fossils, Genes, and the Origin of Species, Basic Books, Inc., Publishers, N.Y., 1981, s. 71)

Ancak artık Darwinistlerin bu "susturma" girişimleri faydasızdır. Resimdeki yaklaşık 200 milyon yıllık karides fosilinin gösterdiği Yaratılış gerçeğinin gizlenmesi mümkün değildir.

Kerevit

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: : Lübnan

Resimdeki kerevit 95 milyon yaşındadır ve günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı yoktur. Aradan geçen 95 milyon yıl boyunca en küçük bir değişime dahi uğramayan bu canlılar, evrimcilerin iddialarının hayal ürünü birer hikaye olduğunu, bilimsel bilgi ve bulguların bu iddiaları desteklemediğini göstermektedir.

Darwinistler, materyalist bakış açıları doğrultusunda bazı varsayımlarda bulunmayı ve bu varsayımları Latince kelimelerle, halk tarafından anlaşılması zor bilimsel ifadelerle süsleyip bilimsel bir gerçekmiş gibi sunmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Oysa, evrimin geçersizliğini gösteren kanıtlar son derece açık ve nettir. İlkokul çağındaki bir çocuk tarafından bile kolaylıkla anlaşılabilir. Bu kanıtlardan biri de, fosillerdir. Yüz milyonlarca yıl önce yaşamış canlılarla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark olmaması evrim kavramını yerle bir etmektedir.

Deniz Kestanesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 350 325 milyon yıl
Bölge: Missouri, ABD

Deniz kestaneleri, serbest hareket eden derisi dikenlilerdir. Tüm vücutları dikenlerle kaplıdır. Yaklaşık 300 milyon yaşındaki deniz kestanesi, evrimcilerin canlıların kökenine dair tüm iddialarına meydan okumaktadır. Üstelik evrimci iddiaların geçersiz olduğunu gösteren tek canlı, deniz kestaneleri değildir.

Fosil kayıtları aradan geçen uzun jeolojik dönemlere rağmen, hiçbir değişikliğe uğramamış, yarım ve eksik olarak yaşamamış hayvanların fosilleriyle doludur. Canlıların bu kadar uzun zaman dilimleri içinde nasıl olup da hiç değişmediklerinin, evrimciler açısından akılcı ve bilimsel bir cevabı yoktur. Darwinist ön yargılara kapılmamış olanlar için ise bu sorunun cevabı açıktır: Canlılar evrim geçirmemiş, tüm canlıları Rabbimiz olan Allah yaratmıştır.

Atnalı Yengeci

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Keliserliler (Chelicerata) şubesine dahil olan atnalı yengeçleri, yüz milyonlarca yıldır değişmeyen özellikleriyle, evrimciler tarafından dahi "yaşayan fosil" olarak kabul edilen canlılardandır. Jura döneminde yani bundan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış olan atnalı yengeçleri, günümüz denizlerinde yaşayan atnalı yengeçlerinden farksızdır. Bu farksızlık, evrimcilerin "aşamalı gelişim", "kademe kademe ilerleme" gibi iddialarını yerle bir etmekte, bir kez daha canlıların evrimi tezinin komik bir masaldan ibaret olduğunu ispatlamaktadır. Bilim, canlıların üstün güç ve kudret sahibi, Rabbimiz olan Allah'ın eseri olduğunu reddedilemez bir şekilde ortaya koymuştur.

Yılan Yıldızı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Evrimciler, sürekli varsayımlardan bahseder, canlılığın kökenine dair çeşitli tahminlerde bulunurlar. Ancak bu tahminlerini hiçbir bilimsel bulguyla destekleyemezler. Bilimsel bulgular kapsamlı olarak incelendiğinde, tüm bilim dallarının evrim iddiasını reddettiği görülür.

Yılan yıldızı fosilleri de evrimi reddeden bilimsel bulgulardan biridir. Yılan yıldızları, aradan geçen uzun devirlere rağmen hiç değişmemiştir. Resimdeki yılan yıldızı fosili de 95 milyon yıllıktır ve günümüzdeki yılan yıldızlarının aynısıdır.

Yengeç

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Monte Baldo, Italya

150 yıldır yapılan kazı çalışmaları, her defasında evrime darbe vuran deliller ortaya koymuştur. Bunlardan biri de, yengeçlerin hep yengeç olarak var olduklarını gösteren, 50 milyon yaşındaki yengeç fosilidir.

Evrim masalını destekleyebilecek bir tane bile fosil örneğinin bulunmamış olması, kuşkusuz evrimcilerin en büyük kabuslarından biridir. Üstelik evrimcilerin bu kabusu hiçbir zaman son bulmayacaktır. Çünkü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elde edilen her fosil evrimin yaşanmadığını, tüm canlıları Allah'ın yarattığını gösterecektir. Rethinking Anthropology (Antropolojiyi Yeniden Düşünmek) isimli kitabın yazarı E. R. Leach de Nature dergisindeki bir yazısında "Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endişelendiriyordu. Bunların gelecekte bulunacağından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor." (E.R. Leach; Nature, 293:19, 1981) sözleriyle bu gerçeğe dikkat çekmektedir.

Karides

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Kabuklu canlıların sözde evrimini imkansız kılan konulardan biri de ıstakoz ve karideslerin göz yapılarıdır. Kabuklular sınıfındaki türlerin çok büyük bölümünde, "kırılma tipi" mercekli göz yapısı vardır. Kabukluların sadece iki türü, ıstakoz ve karideste ise, "yansıtma tipi" aynalı göz vardır. Evrimcilerin bilim dışı kabulüne göre, kabuklular sınıfına dahil edilen tüm canlıların ortak bir atadan evrimleşmiş olmaları gerekir. Eğer bu iddia doğruysa, "yansıtma tipi" aynalı göz yapısının da "kırılma tipi" mercekli göz yapısından evrimleştiğinin ispatlanması gerekir. Ancak böyle bir dönüşüm imkansızdır. Çünkü her iki göz yapısı da kendi sistemleri içinde mükemmel çalışmaktadır ve hiçbir "ara" aşama işe yaramayacaktır. Kabuklu bir canlının gözlerindeki merceğin yavaş yavaş yok olması ve eskiden merceğin bulunduğu yerde aynalı yüzeylerin oluşması, canlıyı henüz ilk aşamada görme yeteneğinden yoksun bırakacak ve hiçbir zaman varlığını devam ettiremeyecektir.

Üstelik bulunan hiçbir fosilde, yarı kırılma tipli yarı yansıtma tipli göze sahip bir canlı örneğine rastlanmamıştır. Elde edilen her fosil, resimdeki 150 milyon yıllık karides fosili gibi kusursuz gözlere, sistemlere ve yapılara sahiptir.

Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Silüryen dönemi
Yaş: 430 milyon yıl
Bölge: Avustralya

Paleontoloji deniz yıldızlarının sözde atası olacak herhangi bir canlı ortaya koyamamıştır. Deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğü de görülmemiştir. Yüz milyonlarca yıldır varlıklarını devam ettiren deniz yıldızları, eğer Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı, çoktan başka deniz canlılarına dönüşmüş olmalı, hatta kara canlısı haline gelmeliydiler. Ancak böyle bir dönüşüm hiç yaşanmamıştır. 430 milyon yıldır deniz yıldızı olarak var olan bu canlılar, evrimin, canlılığın kökenine dair tüm iddialarını yerle bir etmiştir.

Deniz Hıyarı

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Illinois, ABD

Genellikle kıyıya yakın alanlarda deniz dibinde yaşayan deniz hıyarları, Holothuroidea sınıfı altında incelenirler. Bilinen en eski fosil örnekleri Devoniyen dönemine (417 - 354 milyon yıl) aittir. Resimdeki deniz hıyarı fosili ise 300 milyon yaşındadır. 400 milyon yıl önce, 300 milyon yıl önce veya günümüzde yaşayan deniz hıyarları yanyana getirildiğinde aralarında hiçbir fark olmadığı açıkça görülmektedir. Bu farksızlık, canlıların uzun zaman dilimleri içinde kademe kademe gelişerek evrimleştikleri iddiasını yerle bir etmektedir. Canlılar, Darwinistlerin iddia ettikleri gibi evrimsel bir süreç neticesinde meydana gelmemiştir. Canlı ve cansız tüm varlıkları alemlerin Rabbi olan Allah yaratmıştır.

Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 450 milyon yıl
Bölge: Oklahoma, ABD

Fosil kayıtları, deniz yıldızlarının sözde atası olan herhangi bir canlı ortaya koymamıştır. Zaman içerisinde deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğünü de gösterememiştir. Bu durum tüm canlı türleri için geçerlidir. Darwinistlerin, canlıların birbirlerinden türediğini savunabilecekleri fosil delilleri yoktur. Omurgasız deniz canlılarının sözde evrimiyle ilgili anlatılanların sadece masaldan ibaret olduğunu, herhangi bir bilimsel delile dayanmadığını evrimci Stephen Jay Gould şöyle itiraf etmektedir:

"Omurgasız deniz canlıları arasında, zaman içinde belirgin bir sıra ve gelişim mevcut değildir. Bazı grupların gelişmeleri üzerine birtakım masallar anlatabiliyoruz..." (Stephen Jay Gould, "Ediacaran Deneyi", Natural History, s.22)

Mercan

Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi
Yaş: 3 milyon yıl
Bölge: Florida, ABD

Mercanlar (Antozoonlar) Kambriyen döneminden (543 - 490 milyon yıl) beri yaşadıkları bilinen, Ordovisyen dönemine (490 - 443 milyon yıl) ait çok sayıda fosil örneği bulunan omurgasız canlılardır. Yumuşak mercanlar, boynuzsu mercanlar, dikenli mercanlar, gerçek mercanlar gibi çeşitleri vardır. Mercan iskeletlerinin binlerce yıl boyunca belli bir bölgede toplanması sonucunda da, mercan kayalıkları meydana gelir. Mercanlar, yalnız veya koloniler halinde yaşar. Genellikle ılıman denizlerde, deniz diplerinde bulunan büyük taşlara yapışık olarak yaşayan mercanların, nadir de olsa serbest olarak dolaşanlarına rastlanır.

Yüz milyonlarca yıldır değişmeyen yapılarıyla Darwinizm'e büyük darbe indiren mercanlar, diğer tüm canlılar gibi Rabbimiz'in üstün yaratışının eseridir.

İstiridye Kabuğu

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Illinois, ABD

Midyelerin, soyu tükenmiş ancak fosil kayıtlarında izlenen yaklaşık 15.000, halen yaşamakta olan ise 11.000 türü olduğu tahmin edilmektedir. Pectinidae familyasına dahil olan resimdeki fosil ise, söz konusu canlıların yüz milyonlarca yıldır aynı kaldıklarını göstermektedir. Bu bilgi karşısında evrimcilerin bir açıklamaları yoktur. Evrimciler bu gibi durumlarda demagoji yapmayı, anlamazlıktan gelmeyi, hayali hikayelerle kafa karıştırmaya çalışmayı tercih ederler. Oysa samimi olarak bilimsel bulguların ortaya koyduğu bilgileri değerlendirseler, kendileri de, 'fosil kayıtları karşısında evrim teorisinin yıkılmış olduğunu' göreceklerdir.


Kaynaşan mercan iskeletlerinin zamanla deniz yüzeyine kadar yükselerek meydana getirdikleri uzun mercan kayalarına resif denir.

Mercan

Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi
Yaş: 3 milyon yıl
Bölge: Florida, ABD

Resimde görülen mercan 3 milyon yaşındadır. 300 milyon yıl önce yaşamış olan mercanlar da, 3 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, bugün varlıklarını devam ettirenler de, gerek yapısal gerekse görünüm olarak birbirinin aynısıdır. Bu aynılık evrim iddiasını geçersiz kılarken, Yaratılış'ın reddedilemez bir gerçek olduğunu bir defa daha gözler önüne sermektedir.


Zırhlı Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Palinuridae familyasına dahil olan resimdeki ıstakoz fosili, söz konusu canlıların 95 milyon yıldır aynı olduklarını ortaya koymaktadır. Canlıların milyonlarca yıl boyunca değişmeden kalması "durağanlık" olarak ifade edilir ve bu durum evrimciler için ciddi bir sorundur. Fosil kayıtlarının evrim teorisini desteklemediğini sıkça ifade etmiş evrimcilerden biri olan Stephen Jay Gould, 1993 yılında, Natural History dergisindeki yazısında konuyla ilgili olarak şöyle demektedir:

"Birçok fosil türünün jeolojik yaşam süresi boyunca durağanlığı ya da hiçbir değişim geçirmeyişi, tüm paleontologlar tarafından sözle ifade edilmeksizin onaylanmıştır. Ancak asla üzerinde etraflıca çalışılmamıştır... Durağanlığın çok yaygın olması, fosil kayıtlarının utandırıcı bir özelliği haline geldi, ama yokluğun (ki bu evrimin yokluğudur) bir ilanı olarak göz ardı edilmiş olarak bırakıldı." (S. J. Gould, 'Cordelia's Dilemma', Natural History, Şubat, s. 1018)

Fosil kayıtlarındaki durağanlığın evrimciler tarafından "utandırıcı" olarak nitelendirilmesinin ise tek sebebi vardır: Canlıların hiçbir değişim geçirmemeleri, evrim teorisinin sonu demektir. Evrimin hiç yaşanmadığını gösteren bu bilgi, Yaratılış gerçeğini teyit etmektedir.

Mantis Istakozu

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Karbonifer döneminden (354 - 290 milyon yıl) beri hiç değişmeden varlıklarını devam ettiren mantis ıstakozları, Darwinizm'i geçersiz kılan canlılardan biridir. Bir canlının yaklaşık 300 milyon yıl boyunca hiç değişmemesi evrimci yorumlarla açıklanabilecek bir durum değildir.

Resimdeki mantis ıstakozu fosili ise 95 milyon yaşındadır ve hem 300 milyon yıl önce yaşamış hem de günümüzde yaşayan mantis ıstakozlarının tamamen aynısıdır.

Istakoz

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Fosiller gibi somut bilimsel kanıtların Darwinizm aleyhinde olduğu gizlenemez bir gerçektir. Günümüzde bilimsel bulguları tarafsız değerlendirme yeteneğini henüz kaybetmemiş evrimciler dahi, fosil kayıtlarının evrim teorisinin aleyhine olduğunu kabul etmektedirler, çünkü bu açıkça ortadadır. Örneğin Henry Gee, In Search of Deep Time (Eski Zamanların Arayışında) isimli kitabında, fosil kayıtlarında evrim teorisini destekleyen 'kanıt yığınları' bulunduğunu değil, aksine eldeki kanıtların evrimciler tarafından kendi ön yargılarına göre taraflı şekilde yorumlandığını şöyle belirtmektedir:

"Evrimle ilgili olarak yaptığımız varsayımların çoğu, özellikle fosil kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla yaşamın tarihi ile ilgili olanlar, temelsizdir." (Henry Gee, In Search of Deep Time, Cornell University Press, Ithaca, 1999, s. 12)

Işıldak Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bundan milyonlarca yıl önce yaşamış olan ışıldak balıklarıyla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark bulunmaması, evrim teorisi için yıkıcı bir darbedir. Resimde görülen ve Kretase dönemine (144 65 milyon yıl) ait olan bu ışıldak balığı fosili de, evrim teorisinin doğa tarihi hakkındaki iddialarının hiçbir geçerliliği olmadığını göstermektedir. Çünkü fosil kayıtlarına göre, canlı türleri birbirinden bağımsız olarak, aralarında atatorun ilişkisi olmadan yeryüzünde birdenbire ortaya çıkmışlardır. On milyonlarca yıl önce ortaya çıkan ışıldak balığının hiçbir değişime uğramadan, bugüne kadar gelmiş olması da bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Mantis Istakozu

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bugüne kadar yapılan araştırmalar mantis ıstakozlarının sözde evrimsel atası olan tek bir canlı dahi ortaya koyamamıştır. Mantis ıstakozlarının evrimsel bir süreçle meydana geldiğini gösteren hiçbir bulgu yoktur. Elde edilen her fosil, mantis ıstakozlarının hep mantis ıstakozu olarak yaşadıklarını ve milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini göstermektedir. Bu fosillerden biri de resimdeki 95 milyon yıllık mantis ıstakozu fosilidir.

Deniz Zambağı

Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya

Fosil kayıtlarının zenginliği evrimcilerin karşısına çıkan çok büyük bir açmazdır. Çünkü bu fosiller, canlılığın kökenini anlamak isteyen insanların karşısına tüm detaylarıyla tamamlanmış bir tablo koymaktadır: Canlı türleri yeryüzünde, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Resimde görülen 150 milyon yıllık bu deniz zambağı da söz konusu delillerden bir tanesidir.

Mantis Istakozu

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Darwin'in canlıların kökenine dair varsayımları hiçbir bilimsel bulgu ya da deneye dayanmıyordu. Ancak Darwin, dönemin materyalist biyologlarından aldığı destek ve teşviklerle, bu varsayımlarını bir teori haline getirdi. Bu teoriye göre canlılar sözde tek bir ilkel atadan geliyorlardı, ama çok uzun bir süreç içinde küçük küçük değişimlere uğramışlardı ve böylece farklılaşmışlardı.

Darwin'in döneminde de, Darwin'den sonra geçen yaklaşık 150 yıl boyunca da bu varsayım somut bilimsel bulgularla kanıtlanamadı. Tam tersine elde edilen tüm fosiller, canlıların kimi zaman on kimi zaman yüz milyonlarca yıl boyunca değişmediğini ortaya koydu. Teori bilim karşında resmen çöktü. Bu çöküşün delillerinden biri de resimdeki 95 milyon yıllık mantis ıstakozu fosilidir.

Deniz Atı

Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 7.5 - 5 milyon yıl
Bölge: İtalya

Genelde kuyruklarıyla deniz bitkilerine sarılarak yaşayan denizatları (Hippocampus), kuyruk yüzgeçleri olmadığından dik olarak yüzerler. Denizatlarının dik hareket edebilmesi, yüzme kesesine hızlı şekilde hava dolabilmesine bağlıdır.

Resimde, Kuzey İtalya'daki fosil yataklarında bulunan bir denizatı fosili görülmektedir. 7.5 - 5 milyon yaşında olan bu denizatının, iskelet yapısı, yüzme kesesi, solungaçları gibi tüm organ ve yapıları günümüzdeki denizatlarının aynısıdır. Fosil kayıtlarında gözlemlenmeye başladıkları ilk andan itibaren hiç değişmeyen denizatları, evrimcilerin iddialarını temelinden çökertmektedir.

Deniz İğnesi

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 40 milyon yıl
Bölge: Green River Oluşumu, Wyoming, ABD

Syngnathidae familyasına dahil olan deniz iğneleri dişsizdir ve ağızları boru şeklindedir. Bugün yaşayan deniz iğneleri hangi özelliklere sahipse, bundan on milyonlarca yıl önce yaşayanlar da aynı özelliklere sahiptir. Buna rağmen evrimciler, tüm hayvanlar gibi, deniz iğnelerinin de hayali bir evrimsel sürecin sonucunda tesadüfen var olduklarını iddia etmektedirler. Ancak hikayelerini destekleyecek somut delillerden tümüyle yoksundurlar. Karşılarında ise evrimin geçersiz olduğunu açıkça ortayan koyan, resimlerdekinin benzeri, milyonlarca delil bulunmaktadır.

Mantis Istakozu

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Evrim teorisi bir varsayımdan ibarettir. Bir varsayımın bilimsel sayılabilmesi için test edilebilmesi veya bulgularla doğrulanması gerekir, ancak evrimci hikayeler bu kriterlerden yoksundur. Darwinistlerin uzun uzun omurgasızların omurgalılara nasıl dönüştüğü, kuruyan denizlerde susuz kalan balıkların nasıl karaya çıktığı, sinek kovalayan dinazorların nasıl uçmaya başladığı gibi masallar anlatmasının bir anlamı ve bilimsel değeri yoktur. Yapmaları gereken, eğer varsa, yarı omurgasız yarı omurgalı, yarı balık yarı sürüngen, yarı dinazor yarı kuş bir canlıya ait bir tane fosil gösterebilmeleridir. Evrimciler böyle bir tane bile fosil gösteremezken, canlıların evrim geçirmediklerini ispatlayan sayısız fosil vardır. 95 milyon yaşındaki mantis ıstakozu fosili de bunlardan biridir.

Mürekkep Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Mürekkep balığı, Cephalopoda (kafadanbacaklılar) sınıfından olan, denizlerde yaşayan bir yumuşakçadır. Resimde 95 milyon yıllık bir mürekkep balığı fosili görülmektedir. Bu fosilin, günümüzdeki örneklerinden en ufak bir farkı yoktur. Fosilde mürekkep balığının derisinin altındaki pigment kesesi tabakası dahi görülmekte, iskelet yapısı günümüzdekilerle birebir benzerlik göstermektedir.

Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, mürekkep balıklarının milyonlarca yıl içinde türlü değişiklikler geçirmeleri ve bu aşamaları gösteren çeşitli fosil örneklerinin de bulunması gerekirdi. Ancak bulunan her fosil, mürekkep balığının milyonlarca yıl boyunca hiç değişmeden varlığını devam ettirdiğini göstermektedir.


Yılan Balığı - Mantis Istakozu

Mantis Istakozu Yılan Balığı

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bilimsel bilgi ve bulgular göstermektedir ki, yılan balıkları hep yılan balığı, mantis ıstakozları hep mantis ıstakozu olarak var olmuşlardır. Herhangi bir sözde ilkel ataları yoktur. Bir başka canlıdan türememiş, bir başka canlıya dönüşmemişlerdir. Soylarını devam ettirdikleri müddetçe hiçbir ara aşamadan geçmemişlerdir.

Mantis Istakozu

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bilimsel bulgular canlıların evrim geçirmediğini ortaya koymaktadır. Resimde görülen mantis ıstakozu fosili de evrimcilerin gizlemeye çalıştıkları bu gerçeği ortaya çıkaran delillerdendir. Bu fosilin günümüzde yaşayan mantis karideslerinden hiçbir farkı yoktur.

Mantis ıstakozları göğüs kısımlarından çıkan uzantıları kullanarak beslenir. Bunların her biri kıskaçlıdır. İkincisi özellikle iridir ve avı vurmada ve yakalamada kullanılır. İkinci uzantının dikenli şekli, mantis böceğinin uzantılarına benzediği için, bu canlılar yaygın olarak "mantis ıstakozu" olarak bilinirler. Mızraklı ve ökçeli olarak iki tipte olan uzantılar, türlere göre değişiklik gösterir. İrice bir mantis ıstakozu, 22 kalibrelik bir tabancadan çıkan mermi kadar kuvvetli vuruş yapabilir. ("Seeing the World in Many Colors", Maryland Üniversitesi İnternet Sitesi, http://www.umbc.edu/gradschool/research/profile_11.html)

Deniz Kestanesi

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Evrimi yalanlayan yüz milyonlarca fosilden biri de deniz kestaneleridir. Resimde görülen 95 milyon yaşındaki bu deniz kestanesi evrim teorisini geçersiz kılmak için tek başına yeterlidir. Artık evrimcilerin, demagojilerle, aldatmacalarla ve çeşitli spekülasyonlarla insanları kandırması imkansızdır. Çünkü, başta fosil kayıtları olmak üzere, evrimin aleyhine olan tüm bilimsel bulgular gözler önündedir. 95 milyon yıldır aynı kalan deniz kestaneleri karşısında evrimci spekülasyonların hiçbir değeri yoktur.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Design in CSS by TemplateWorld and sponsored by SmashingMagazine
Blogger Template created by Deluxe Templates