Yengeç
Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Oregon, ABD
Fosil kayıtlarının en belirgin özelliklerinden biri, canlıların bu kayıtlarda gözlemlendikleri jeolojik dönemler boyunca değişime uğramamalarıdır. Diğer bir deyişle, bir canlı türü, fosil kayıtlarında ilk olarak nasıl belirdiyse, bu tür yok olana kadar veya günümüze gelene kadar on milyonlarca, hatta yüz milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişim göstermemekte, aynı yapıyı korumaktadır. Bu, canlıların evrim geçirmediklerinin açık bir delilidir.
50 milyon yıldır, tüm özelliklerini aynen muhafaza eden, herhangi bir değişime uğramayan yengeçler de bu delillerden biridir. Günümüzde yaşayan yengeçlerle, milyonlarca yıl önce yaşayanlar aynıdır.
|
Deniz Kestanesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Deniz kestaneleri dünyanın dört bir yanındaki denizlerde rastlanan, Ekinoid sınıfına dahil dikenli deniz canlılarındandır. Yaklaşık 300 milyon yıllık deniz kestanesi fosilleri, bu canlıların kompleks yapılarıyla yüz milyonlarca yıldır var olduklarını göstermektedir. Bu zaman zarfında yapılarında bir değişiklik olmamış, herhangi bir ara aşamadan geçmemişlerdir. Darwinistler, bu fosiller karşısında çaresizdirler. Çünkü bu fosiller, Darwinistlerin iddia ettiği evrim sürecinin hiçbir zaman yaşanmadığının ispatıdırlar. |
Bivalve Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi |
Bivalve Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemİ |
Deniz Kestanesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Resimdeki deniz kestanesi fosili, canlıların evrimi iddiasını geçersiz kılan sayısız örnekten biridir.Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, bundan 306 - 299 milyon yıl önce yaşamış olan deniz kestanelerinin günümüzdeki örneklerinden çok farklı olması gerekirdi. Ancak resimdeki fosilin de ortaya koyduğu gibi, bugünkü deniz kestaneleriyle yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olanlar arasında hiçbir fark yoktur. |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi |
Istakoz Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
|
|
|
|
|
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi |
Kerevit Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi 150 milyon yıl önce yaşamış olan kerevitlerin günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı yoktur. Bu farksızlık, evrimin olmadığının en önemli delillerinden biridir. Kerevitler hep kerevit olarak var olmuştur. Tüm canlılar gibi onları da Allah yaratmıştır. |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Yılan Yıldızı Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Resimdeki yılan yıldızı fosili 150 milyon yaşındadır ve yılan yıldızlarının evrim geçirmediğinin delillerinden biridir. Günümüzdeki yılan yıldızlarından hiçbir farkı olmayan bu fosil karşısında, evrimcilerin yapabileceği aklıcı ve bilimsel hiçbir açıklama yoktur. |
Istakoz Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Deniz Yıldızı Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Deniz Minaresi (solda) Dönem: Mezozoik zaman, Devoniyen dönemi Deniz Minaresi (sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Devoniyen dönemi |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Atnalı Yengeci Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi |
Deniz Yıldızı Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Bivalve Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Deniz Kestanesi Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Trilobit Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi |
Trilobit Dönem: Paleozoik zaman, Devoniyen dönemi |
Deniz Kestanesi (solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Deniz Kestanesi (sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Deniz Kestanesi (solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Clypeasteroida (Sand Dollar) (sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Deniz yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi Yaklaşık 500 milyon yıllık olan bu deniz yıldızı fosili, deniz yıldızının tüm detaylarının çok iyi korunduğu nadir örneklerden biridir. Deniz yıldızının 5 kolu da bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Diğer yüz binlerce fosil gibi bu fosil de, canlıların evrim geçirmediklerini, yüz milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramadıklarını söylemektedir. Yaklaşık yarım milyar yıl önceki deniz yıldızlarıyla, günümüzdeki deniz yıldızları arasında hiçbir fark yoktur. |
Deniz Kestaneleri (solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Deniz Kestanesi (sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
|
Bivalve Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus (solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Nautilus (sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Clypeasteroida (Sand Dollar) Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus (Solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Nautilus (Sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Bivalve Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi |
Nautilus (Solda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Nautilus (Sağda) Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi |
Kaplumbağa
Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Çin
Eğer bir canlı 150 milyon yıl önceki halini bugün de aynen muhafaza ediyorsa, bu durumun gösterdiği gerçek açıktır: Canlıların uzun zaman dilimleri içinde aşamalı olarak geliştiklerini iddia eden Darwinistler, bilim dışı iddialarda bulunmaktadırlar. Aradan geçen milyonlarca yıla rağmen değişmeyen kaplumbağalar ise, "evrim geçirmediklerini, yaratıldıklarını" söylemektedirler.
Resimde görülen yengeç fosili, Miosen dönemine (23 - 5 milyon yıl) ait bir fosildir ve günümüzdeki |
208 - 146 milyon yıl yaşındaki ıstakoz fosiliyle günümüzde yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. |
At Nalı Yengeci |
İstiridyeler Bilinen en eski istiridye fosilleri Ordovisyen dönemine (490 - 443 milyon yıl) aittir. Aradan geçen yaklaşık yarım milyar yıla rağmen istiridyelerin yapısında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bundan 490 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, 150 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, günümüzde yaşayanlar da birbirlerinin tıpatıp aynısıdır. Bu da, canlıların ufak değişikliklerle aşamalı olarak meydana geldikleri iddiasında bulunan evrimi tamamen çürüten bir durumdur. Fosil kayıtları, canlıların evrim geçirmediğini, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarını ortaya koymaktadır. |
Yengeç |
Karides |
Istakoz |
Istakoz |
Deniz Kestanesi |
Yengeç |
Istakoz |
Istakoz Resimde görülen 144 - 65 milyon yıllık ıstakoz fosili, evrim teorisinin bir safsatadan ibaret olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. On milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren ıstakozlar, canlıların sürekli değişerek sözde ilkelden gelişmişe doğru ilerledikleri iddiasındaki Darwinistlerin gerçekleri söylemediklerini göstermektedir. Yukarıda görülen Friars Koyu, Doğu Sussex'de bulunan pek çok fosil sahasından biridir. Başta amonitler olmak üzere pek çok deniz canlısına ait fosilin elde edildiği bu bölge kabuklu deniz canlıları açısından zengin bir yataktır. Alttaki resimde bölgede yapılan fosil araştırma çalışmaları görülmektedir. |
Deniz Kestaneleri |
Kerevit |
At Nalı Yengeci Resimdeki 150 milyon yıllık at nalı yengeci fosili, söz konusu canlıların yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmediklerinin delilidir. Bu delilin gösterdiği gerçek çok açık ve anlaşılırdır: Tarih boyunca evrim yaşanmamış, tüm canlıları Yüce Allah yaratmıştır. |
Deniz Atı Deniz atları hep deniz atı olarak var olmuştur. Yaklaşık 20 milyon yıllık resimdeki fosil de bu gerçeği teyit etmektedir. Deniz atları evrim geçirmemiş, diğer tüm canlılar gibi yaratılmışlardır. |
Yengeç Fosil kayıtları, Darwinistlerin yaklaşık 150 yıldır öne sürdükleri "ara form fosilleri bulunmuş değil, ama ileride bulunabilir" argümanının artık geçerli olmadığını göstermektedir. Fosil kayıtları canlılığın kökenini anlamak için yeterince zengindir ve karşımıza somut bir tablo çıkarmaktadır: Farklı canlı türleri, aralarında evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Bunun ise anlamı açıktır: Canlıları Allah yaratmıştır.
|
Deniz Lalesi |
Deniz İğneleri |
Deniz yıldızlarının milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediğini gösteren 150 milyon yıllık deniz yıldızı fosili. |
Deniz Yıldızı
Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 500 440 milyon yıl
Bölge: Fas
Deniz yıldızları genellikle deniz dibinde yaşarlar, 7000 metre derinliğinde yaşayan türleri bulunmaktadır. Yaklaşık yarım milyar yıldır hiç değişmeden soylarını devam ettiren bu canlılar karşısında evrimciler çaresizlik içindedir. Çünkü söz konusu canlılar on milyon değil, yüz milyon değil, iki yüz milyon değil, yaklaşık beş yüz milyon yıldır aynıdırlar. Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, deniz yıldızları beş yüz milyon yıllık zaman dilimi içinde çoktan başka canlılara dönüşmüş olacak, bu esnada yarı deniz yıldızı yarı başka bir hayvan olan pek çok garip canlının izi, fosil kayıtlarında günümüze kadar gelecekti. Ancak fosil kayıtlarında evrimcilerin bu iddialarının hiçbir delili yoktur.
Resimdeki 500 milyon yıllık deniz yıldızının da ispatladığı gibi, deniz yıldızları hep deniz yıldızı olarak var olmuşlardır, başka bir canlıdan türememiş, başka bir canlıya dönüşmemişlerdir.
Deniz Lalesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Derisi dikenliler (Echinodermata) şubesine dahil olan deniz lalelerinin bilinen en eski örnekleri, Paleozoik zamanda (543 251 milyon yıl) yaşamıştır. Günümüzde yaklaşık 80 cinsi kalmış olan bu hayvanlar, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılan canlılardan biridir. Fosil kayıtları, bu canlıların son derece kompleks yapılarıyla bir anda ortaya çıktıklarını göstermektedir. Deniz lalelerinin bir başka canlıdan yavaş yavaş oluştuklarına dair bir tane dahi fosil örneği yoktur. Elde edilen tüm fosiller, deniz lalelerinin hep deniz lalesi olarak var olduklarını ispatlamıştır. Bu da, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılan, canlılığın kökeninin evrim değil, Yaratılış olduğunu gösteren bir bilgidir. |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi Evrimciler, yumuşakçaların, derisi dikenlilerin, eklem bacaklıların, kuşların, böceklerin, balıkların kısaca tüm canlıların tek bir hücreden, kör tesadüfler eseri, milyonlarca yıl içinde küçük değişimler geçirerek oluştuğunu iddia ederler. Organları, yapıları, beslenmeleri yani tüm sistemleriyle birbirlerinden son derece farklı olan bu canlıların, hangi aşamalarla birbirlerinden türediklerini ise bilimsel olarak açıklayamazlar. Ellerinde, bu hayali süreci delillendirebilecekleri hiç fosil yoktur. Bugüne kadar bulunan sayısız fosil her canlı türünün kendisine has özelliklerle var olduğunu ve soyu devam ettiği müddetçe (on milyonlarca hatta yüz milyonlarca yıl boyunca) hep bu özellikleri taşıdığını göstermektedir. Bunlardan biri de resimdeki 500 milyon yaşındaki deniz yıldızı fosilidir. Aradan geçen 500 milyon yılda hiç değişmeyen deniz yıldızları, evrime büyük darbe indirmişlerdir. |
Deniz Lalesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Ordovisyen döneminden (490 443 milyon yıl) bu yana fosil kayıtlarında izlerine rastlanan deniz laleleri yaşayan fosillerden biridir. Yüz milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren bu canlılar, Darwinizm'in "türlerin değişimi" yani canlıların küçük değişikliklerle birbirlerinden türedikleri iddiasını yalanlamaktadır. Üstelik, Darwin de fosil bulgularının, türlerin değişmediğini, yani evrim geçirmediğini gösterdiğinin farkındadır. Oğlu Francis Darwin tarafından yayımlanan Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları adlı kitapta yer alan bir mektubunda Darwin, bu gerçeği şöyle itiraf etmiştir: "Bir türün diğerine değişimine ilişkin hiçbir kayıt yoktur... Tek bir türün değiştiğini kanıtlayamayız." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, D. Appleton and Company, New York, 1888, s. 210) |
Yılan Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Fosil kayıtları canlıların sadece belli türlerinin değil, bulguları elde edilen tüm türlerinin tarih boyunca hiç değişmediklerini göstermektedir. Evrimci bir yayın olmasına rağmen, Focus dergisinin Coelacanth'ın konu edildiği Nisan 2003 tarihli sayısında, bu gerçek şöyle dile getirilmektedir: "Oysa, Coelacanth gibi milyonlarca yıl öncesinden kalan fosilleriyle tıpatıp benzerlik içindeki organizmaların sayısı oldukça fazla. Örneğin, bir kabuklu türü olan Neopilina, 500 milyon yıldan beri; akrep, 430 milyon yıldan beri; zırhlı ve kılıç kuyruklu bir hayvan olan deniz canlısı Limulus 225 milyon yıldan beri; yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayan bir tür sürüngen olan Tuatara da yaklaşık 230 milyon yıldan beri değişmedi. Eklem bacaklıların birçok takımı, timsahlar, deniz kaplumbağaları ve birçok bitki türü de uzayıp giden listenin bir parçası." Milyonlarca yıldır aynı olan canlılardan biri de resimdeki yılan balığıdır. 95 milyon yaşındaki yılan balığı fosili, canlıların tarih içinde değişim göstermediklerinin, yani evrim geçirmediklerinin ispatıdır. |
Mürekkep Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Mürekkep balıklarının tarih boyunca hep mürekkep balığı olarak var olduklarının ispatı olan resimdeki 95 milyon yıllık fosil, evrimcilerin iddialarına meydan okumaktadır. Mürekkep balıklarının evrim geçirdiğine dair en küçük bir delil dahi öne süremeyen evrimciler, fosil kayıtları karşısında büyük perişanlık içindedirler. |
Kedi Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Darwinizm'in bilim dışı iddialarına göre bitkiler, havyanlar, mantarlar, bakteriler hep aynı kaynaktan gelmişlerdir. Hayvanların 100'e yakın farklı filumu (yani yumuşakçalar, eklembacaklılar, solucanlar, süngerler gibi temel kategorileri) hep tek bir hayali ortak atadan türemiştir. Teoriye göre omurgasız canlılar zamanla (ve tesadüfen) omurga kazanarak balıklara, balıklar amfibiyenlere, onlar sürüngenlere, sürüngenlerin bir kısmı kuşlara, bir kısmı ise memelilere dönüşmüştür. Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca senelik uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir. Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara tür"ün oluşmuş ve yaşamış olması gerekir. Ancak böyle bir ara türün izine fosil kayıtlarında hiç rastlanmamıştır. Fosil kayıtları her zaman, resimdeki 95 milyon yıllık kedi balığı gibi, tüm yapılarıyla hep noksansız var olmuş ve milyonlarca yıl boyunca hiç değişmemiş canlıların varlığını göstermektedir. Bu da, evrimin fosiller karşısında yenildiğinin ilanıdır. |
Istakoz ve Uçan Balık Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Resimde görülen ıstakoz fosilinin yanında bir de uçan balık fosili bulunmaktadır. Nephropsidae familyasına dahil olan bu ıstakozlar var oldukları ilk günden itibaren hiç değişmemişlerdir. Aynı gerçek, uçan balıklar için de geçerlidir. Fosil kayıtlarındaki bu değişmezlik, Darwinistleri büyük bir çıkmaza sokmaktadır. Fosillerin ortaya koyduğu somut bilgiler karşısında, Darwinist propagandanın etkili olması artık mümkün değildir. Darwinistler de Yaratılış gerçeğinin gizlenmesinin imkansızlığının farkına varmalı, dogmalarında ısrar etmekten vazgeçmelidirler. |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Resimde görülen karides fosili yaklaşık 200 milyon yaşındadır ve 200 milyon yıldır hiç değişmeyen karidesler, "evrimsel bir süreç yaşanmadığını" söylemektedir. Fosil kayıtları evrim teorisine en büyük darbeyi indiren bulgulardan biridir, çünkü; 1. Evrimciler canlıların sürekli küçük değişiklikler geçirerek ilkelden gelişmişe doğru ilerlediğini iddia ederler. Fosil bulguları ise canlıların yüz milyonlarca yıl boyunca en ufak bir değişime dahi uğramadığını ispatlamıştır. 3. Evrimciler, canlıların birbirlerinden türediklerini ve bu durumu gösteren ara geçiş formları olduğunu söylerler. 150 yıldır yapılan araştırmalar sonucunda ele geçirilen milyonlarca fosil içinde bir tane bile ara canlılara ait fosil bulunmamıştır. |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Evrimcilerin en sık başvurdukları taktiklerden biri, Yaratılış'ın reddedilemez birer delili olan fosil kayıtlarını çarpıtmak veya özenle saklamaktır. Fosil kayıtları evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını gösterdiği halde, bu gerçek ısrarla göz ardı edilir. Amerikalı paleontolog S. M. Stanley ise, fosil kayıtlarının ortaya koyduğu gerçeğin, bilim dünyasına hakim olan Darwinist dogma tarafından nasıl göz ardı edildiğini ve ettirildiğini şöyle anlatır: "Bilinen fosil kayıtları kademeli evrimle uyumlu değildir ve hiçbir zaman da uyumlu olmamıştır. İlgi çekici olan, birtakım tarihsel koşullar aracılığıyla, bu konudaki muhalefetin gizlenmiş oluşudur... Çoğu paleontolog, ellerindeki kanıtların Darwin'in küçük, yavaş ve kademeli değişikliklerin yeni tür oluşumunu sağladığı yönündeki vurgusuyla çeliştiğini hissetmiştir... ama onların bu düşüncesi susturulmuştur." (S. M. Stanley, The New Evolutionary Timetable: Fossils, Genes, and the Origin of Species, Basic Books, Inc., Publishers, N.Y., 1981, s. 71) Ancak artık Darwinistlerin bu "susturma" girişimleri faydasızdır. Resimdeki yaklaşık 200 milyon yıllık karides fosilinin gösterdiği Yaratılış gerçeğinin gizlenmesi mümkün değildir. |
Kerevit Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Resimdeki kerevit 95 milyon yaşındadır ve günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı yoktur. Aradan geçen 95 milyon yıl boyunca en küçük bir değişime dahi uğramayan bu canlılar, evrimcilerin iddialarının hayal ürünü birer hikaye olduğunu, bilimsel bilgi ve bulguların bu iddiaları desteklemediğini göstermektedir. Darwinistler, materyalist bakış açıları doğrultusunda bazı varsayımlarda bulunmayı ve bu varsayımları Latince kelimelerle, halk tarafından anlaşılması zor bilimsel ifadelerle süsleyip bilimsel bir gerçekmiş gibi sunmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Oysa, evrimin geçersizliğini gösteren kanıtlar son derece açık ve nettir. İlkokul çağındaki bir çocuk tarafından bile kolaylıkla anlaşılabilir. Bu kanıtlardan biri de, fosillerdir. Yüz milyonlarca yıl önce yaşamış canlılarla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark olmaması evrim kavramını yerle bir etmektedir. |
Deniz Kestanesi Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Deniz kestaneleri, serbest hareket eden derisi dikenlilerdir. Tüm vücutları dikenlerle kaplıdır. Yaklaşık 300 milyon yaşındaki deniz kestanesi, evrimcilerin canlıların kökenine dair tüm iddialarına meydan okumaktadır. Üstelik evrimci iddiaların geçersiz olduğunu gösteren tek canlı, deniz kestaneleri değildir. Fosil kayıtları aradan geçen uzun jeolojik dönemlere rağmen, hiçbir değişikliğe uğramamış, yarım ve eksik olarak yaşamamış hayvanların fosilleriyle doludur. Canlıların bu kadar uzun zaman dilimleri içinde nasıl olup da hiç değişmediklerinin, evrimciler açısından akılcı ve bilimsel bir cevabı yoktur. Darwinist ön yargılara kapılmamış olanlar için ise bu sorunun cevabı açıktır: Canlılar evrim geçirmemiş, tüm canlıları Rabbimiz olan Allah yaratmıştır. |
Atnalı Yengeci Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Keliserliler (Chelicerata) şubesine dahil olan atnalı yengeçleri, yüz milyonlarca yıldır değişmeyen özellikleriyle, evrimciler tarafından dahi "yaşayan fosil" olarak kabul edilen canlılardandır. Jura döneminde yani bundan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış olan atnalı yengeçleri, günümüz denizlerinde yaşayan atnalı yengeçlerinden farksızdır. Bu farksızlık, evrimcilerin "aşamalı gelişim", "kademe kademe ilerleme" gibi iddialarını yerle bir etmekte, bir kez daha canlıların evrimi tezinin komik bir masaldan ibaret olduğunu ispatlamaktadır. Bilim, canlıların üstün güç ve kudret sahibi, Rabbimiz olan Allah'ın eseri olduğunu reddedilemez bir şekilde ortaya koymuştur. |
Yılan Yıldızı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Evrimciler, sürekli varsayımlardan bahseder, canlılığın kökenine dair çeşitli tahminlerde bulunurlar. Ancak bu tahminlerini hiçbir bilimsel bulguyla destekleyemezler. Bilimsel bulgular kapsamlı olarak incelendiğinde, tüm bilim dallarının evrim iddiasını reddettiği görülür. Yılan yıldızı fosilleri de evrimi reddeden bilimsel bulgulardan biridir. Yılan yıldızları, aradan geçen uzun devirlere rağmen hiç değişmemiştir. Resimdeki yılan yıldızı fosili de 95 milyon yıllıktır ve günümüzdeki yılan yıldızlarının aynısıdır. |
Yengeç Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi 150 yıldır yapılan kazı çalışmaları, her defasında evrime darbe vuran deliller ortaya koymuştur. Bunlardan biri de, yengeçlerin hep yengeç olarak var olduklarını gösteren, 50 milyon yaşındaki yengeç fosilidir. Evrim masalını destekleyebilecek bir tane bile fosil örneğinin bulunmamış olması, kuşkusuz evrimcilerin en büyük kabuslarından biridir. Üstelik evrimcilerin bu kabusu hiçbir zaman son bulmayacaktır. Çünkü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elde edilen her fosil evrimin yaşanmadığını, tüm canlıları Allah'ın yarattığını gösterecektir. Rethinking Anthropology (Antropolojiyi Yeniden Düşünmek) isimli kitabın yazarı E. R. Leach de Nature dergisindeki bir yazısında "Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endişelendiriyordu. Bunların gelecekte bulunacağından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor." (E.R. Leach; Nature, 293:19, 1981) sözleriyle bu gerçeğe dikkat çekmektedir. |
Karides Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Kabuklu canlıların sözde evrimini imkansız kılan konulardan biri de ıstakoz ve karideslerin göz yapılarıdır. Kabuklular sınıfındaki türlerin çok büyük bölümünde, "kırılma tipi" mercekli göz yapısı vardır. Kabukluların sadece iki türü, ıstakoz ve karideste ise, "yansıtma tipi" aynalı göz vardır. Evrimcilerin bilim dışı kabulüne göre, kabuklular sınıfına dahil edilen tüm canlıların ortak bir atadan evrimleşmiş olmaları gerekir. Eğer bu iddia doğruysa, "yansıtma tipi" aynalı göz yapısının da "kırılma tipi" mercekli göz yapısından evrimleştiğinin ispatlanması gerekir. Ancak böyle bir dönüşüm imkansızdır. Çünkü her iki göz yapısı da kendi sistemleri içinde mükemmel çalışmaktadır ve hiçbir "ara" aşama işe yaramayacaktır. Kabuklu bir canlının gözlerindeki merceğin yavaş yavaş yok olması ve eskiden merceğin bulunduğu yerde aynalı yüzeylerin oluşması, canlıyı henüz ilk aşamada görme yeteneğinden yoksun bırakacak ve hiçbir zaman varlığını devam ettiremeyecektir. Üstelik bulunan hiçbir fosilde, yarı kırılma tipli yarı yansıtma tipli göze sahip bir canlı örneğine rastlanmamıştır. Elde edilen her fosil, resimdeki 150 milyon yıllık karides fosili gibi kusursuz gözlere, sistemlere ve yapılara sahiptir. |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Silüryen dönemi Paleontoloji deniz yıldızlarının sözde atası olacak herhangi bir canlı ortaya koyamamıştır. Deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğü de görülmemiştir. Yüz milyonlarca yıldır varlıklarını devam ettiren deniz yıldızları, eğer Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı, çoktan başka deniz canlılarına dönüşmüş olmalı, hatta kara canlısı haline gelmeliydiler. Ancak böyle bir dönüşüm hiç yaşanmamıştır. 430 milyon yıldır deniz yıldızı olarak var olan bu canlılar, evrimin, canlılığın kökenine dair tüm iddialarını yerle bir etmiştir. |
Deniz Hıyarı Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Genellikle kıyıya yakın alanlarda deniz dibinde yaşayan deniz hıyarları, Holothuroidea sınıfı altında incelenirler. Bilinen en eski fosil örnekleri Devoniyen dönemine (417 - 354 milyon yıl) aittir. Resimdeki deniz hıyarı fosili ise 300 milyon yaşındadır. 400 milyon yıl önce, 300 milyon yıl önce veya günümüzde yaşayan deniz hıyarları yanyana getirildiğinde aralarında hiçbir fark olmadığı açıkça görülmektedir. Bu farksızlık, canlıların uzun zaman dilimleri içinde kademe kademe gelişerek evrimleştikleri iddiasını yerle bir etmektedir. Canlılar, Darwinistlerin iddia ettikleri gibi evrimsel bir süreç neticesinde meydana gelmemiştir. Canlı ve cansız tüm varlıkları alemlerin Rabbi olan Allah yaratmıştır. |
Deniz Yıldızı Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi Fosil kayıtları, deniz yıldızlarının sözde atası olan herhangi bir canlı ortaya koymamıştır. Zaman içerisinde deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğünü de gösterememiştir. Bu durum tüm canlı türleri için geçerlidir. Darwinistlerin, canlıların birbirlerinden türediğini savunabilecekleri fosil delilleri yoktur. Omurgasız deniz canlılarının sözde evrimiyle ilgili anlatılanların sadece masaldan ibaret olduğunu, herhangi bir bilimsel delile dayanmadığını evrimci Stephen Jay Gould şöyle itiraf etmektedir: "Omurgasız deniz canlıları arasında, zaman içinde belirgin bir sıra ve gelişim mevcut değildir. Bazı grupların gelişmeleri üzerine birtakım masallar anlatabiliyoruz..." (Stephen Jay Gould, "Ediacaran Deneyi", Natural History, s.22) |
Mercan Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi Mercanlar (Antozoonlar) Kambriyen döneminden (543 - 490 milyon yıl) beri yaşadıkları bilinen, Ordovisyen dönemine (490 - 443 milyon yıl) ait çok sayıda fosil örneği bulunan omurgasız canlılardır. Yumuşak mercanlar, boynuzsu mercanlar, dikenli mercanlar, gerçek mercanlar gibi çeşitleri vardır. Mercan iskeletlerinin binlerce yıl boyunca belli bir bölgede toplanması sonucunda da, mercan kayalıkları meydana gelir. Mercanlar, yalnız veya koloniler halinde yaşar. Genellikle ılıman denizlerde, deniz diplerinde bulunan büyük taşlara yapışık olarak yaşayan mercanların, nadir de olsa serbest olarak dolaşanlarına rastlanır. Yüz milyonlarca yıldır değişmeyen yapılarıyla Darwinizm'e büyük darbe indiren mercanlar, diğer tüm canlılar gibi Rabbimiz'in üstün yaratışının eseridir. |
İstiridye Kabuğu Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi Midyelerin, soyu tükenmiş ancak fosil kayıtlarında izlenen yaklaşık 15.000, halen yaşamakta olan ise 11.000 türü olduğu tahmin edilmektedir. Pectinidae familyasına dahil olan resimdeki fosil ise, söz konusu canlıların yüz milyonlarca yıldır aynı kaldıklarını göstermektedir. Bu bilgi karşısında evrimcilerin bir açıklamaları yoktur. Evrimciler bu gibi durumlarda demagoji yapmayı, anlamazlıktan gelmeyi, hayali hikayelerle kafa karıştırmaya çalışmayı tercih ederler. Oysa samimi olarak bilimsel bulguların ortaya koyduğu bilgileri değerlendirseler, kendileri de, 'fosil kayıtları karşısında evrim teorisinin yıkılmış olduğunu' göreceklerdir. |
Mercan Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi Resimde görülen mercan 3 milyon yaşındadır. 300 milyon yıl önce yaşamış olan mercanlar da, 3 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, bugün varlıklarını devam ettirenler de, gerek yapısal gerekse görünüm olarak birbirinin aynısıdır. Bu aynılık evrim iddiasını geçersiz kılarken, Yaratılış'ın reddedilemez bir gerçek olduğunu bir defa daha gözler önüne sermektedir. |
Zırhlı Istakoz Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Palinuridae familyasına dahil olan resimdeki ıstakoz fosili, söz konusu canlıların 95 milyon yıldır aynı olduklarını ortaya koymaktadır. Canlıların milyonlarca yıl boyunca değişmeden kalması "durağanlık" olarak ifade edilir ve bu durum evrimciler için ciddi bir sorundur. Fosil kayıtlarının evrim teorisini desteklemediğini sıkça ifade etmiş evrimcilerden biri olan Stephen Jay Gould, 1993 yılında, Natural History dergisindeki yazısında konuyla ilgili olarak şöyle demektedir: "Birçok fosil türünün jeolojik yaşam süresi boyunca durağanlığı ya da hiçbir değişim geçirmeyişi, tüm paleontologlar tarafından sözle ifade edilmeksizin onaylanmıştır. Ancak asla üzerinde etraflıca çalışılmamıştır... Durağanlığın çok yaygın olması, fosil kayıtlarının utandırıcı bir özelliği haline geldi, ama yokluğun (ki bu evrimin yokluğudur) bir ilanı olarak göz ardı edilmiş olarak bırakıldı." (S. J. Gould, 'Cordelia's Dilemma', Natural History, Şubat, s. 1018) Fosil kayıtlarındaki durağanlığın evrimciler tarafından "utandırıcı" olarak nitelendirilmesinin ise tek sebebi vardır: Canlıların hiçbir değişim geçirmemeleri, evrim teorisinin sonu demektir. Evrimin hiç yaşanmadığını gösteren bu bilgi, Yaratılış gerçeğini teyit etmektedir. |
Mantis Istakozu Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Karbonifer döneminden (354 - 290 milyon yıl) beri hiç değişmeden varlıklarını devam ettiren mantis ıstakozları, Darwinizm'i geçersiz kılan canlılardan biridir. Bir canlının yaklaşık 300 milyon yıl boyunca hiç değişmemesi evrimci yorumlarla açıklanabilecek bir durum değildir. Resimdeki mantis ıstakozu fosili ise 95 milyon yaşındadır ve hem 300 milyon yıl önce yaşamış hem de günümüzde yaşayan mantis ıstakozlarının tamamen aynısıdır. |
Istakoz Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Fosiller gibi somut bilimsel kanıtların Darwinizm aleyhinde olduğu gizlenemez bir gerçektir. Günümüzde bilimsel bulguları tarafsız değerlendirme yeteneğini henüz kaybetmemiş evrimciler dahi, fosil kayıtlarının evrim teorisinin aleyhine olduğunu kabul etmektedirler, çünkü bu açıkça ortadadır. Örneğin Henry Gee, In Search of Deep Time (Eski Zamanların Arayışında) isimli kitabında, fosil kayıtlarında evrim teorisini destekleyen 'kanıt yığınları' bulunduğunu değil, aksine eldeki kanıtların evrimciler tarafından kendi ön yargılarına göre taraflı şekilde yorumlandığını şöyle belirtmektedir: "Evrimle ilgili olarak yaptığımız varsayımların çoğu, özellikle fosil kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla yaşamın tarihi ile ilgili olanlar, temelsizdir." (Henry Gee, In Search of Deep Time, Cornell University Press, Ithaca, 1999, s. 12) |
Işıldak Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Bundan milyonlarca yıl önce yaşamış olan ışıldak balıklarıyla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark bulunmaması, evrim teorisi için yıkıcı bir darbedir. Resimde görülen ve Kretase dönemine (144 65 milyon yıl) ait olan bu ışıldak balığı fosili de, evrim teorisinin doğa tarihi hakkındaki iddialarının hiçbir geçerliliği olmadığını göstermektedir. Çünkü fosil kayıtlarına göre, canlı türleri birbirinden bağımsız olarak, aralarında atatorun ilişkisi olmadan yeryüzünde birdenbire ortaya çıkmışlardır. On milyonlarca yıl önce ortaya çıkan ışıldak balığının hiçbir değişime uğramadan, bugüne kadar gelmiş olması da bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. |
Mantis Istakozu Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Bugüne kadar yapılan araştırmalar mantis ıstakozlarının sözde evrimsel atası olan tek bir canlı dahi ortaya koyamamıştır. Mantis ıstakozlarının evrimsel bir süreçle meydana geldiğini gösteren hiçbir bulgu yoktur. Elde edilen her fosil, mantis ıstakozlarının hep mantis ıstakozu olarak yaşadıklarını ve milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini göstermektedir. Bu fosillerden biri de resimdeki 95 milyon yıllık mantis ıstakozu fosilidir. |
Deniz Zambağı Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi Fosil kayıtlarının zenginliği evrimcilerin karşısına çıkan çok büyük bir açmazdır. Çünkü bu fosiller, canlılığın kökenini anlamak isteyen insanların karşısına tüm detaylarıyla tamamlanmış bir tablo koymaktadır: Canlı türleri yeryüzünde, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Resimde görülen 150 milyon yıllık bu deniz zambağı da söz konusu delillerden bir tanesidir. |
Mantis Istakozu Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Darwin'in canlıların kökenine dair varsayımları hiçbir bilimsel bulgu ya da deneye dayanmıyordu. Ancak Darwin, dönemin materyalist biyologlarından aldığı destek ve teşviklerle, bu varsayımlarını bir teori haline getirdi. Bu teoriye göre canlılar sözde tek bir ilkel atadan geliyorlardı, ama çok uzun bir süreç içinde küçük küçük değişimlere uğramışlardı ve böylece farklılaşmışlardı. Darwin'in döneminde de, Darwin'den sonra geçen yaklaşık 150 yıl boyunca da bu varsayım somut bilimsel bulgularla kanıtlanamadı. Tam tersine elde edilen tüm fosiller, canlıların kimi zaman on kimi zaman yüz milyonlarca yıl boyunca değişmediğini ortaya koydu. Teori bilim karşında resmen çöktü. Bu çöküşün delillerinden biri de resimdeki 95 milyon yıllık mantis ıstakozu fosilidir. |
Deniz Atı Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi Genelde kuyruklarıyla deniz bitkilerine sarılarak yaşayan denizatları (Hippocampus), kuyruk yüzgeçleri olmadığından dik olarak yüzerler. Denizatlarının dik hareket edebilmesi, yüzme kesesine hızlı şekilde hava dolabilmesine bağlıdır. Resimde, Kuzey İtalya'daki fosil yataklarında bulunan bir denizatı fosili görülmektedir. 7.5 - 5 milyon yaşında olan bu denizatının, iskelet yapısı, yüzme kesesi, solungaçları gibi tüm organ ve yapıları günümüzdeki denizatlarının aynısıdır. Fosil kayıtlarında gözlemlenmeye başladıkları ilk andan itibaren hiç değişmeyen denizatları, evrimcilerin iddialarını temelinden çökertmektedir. |
Deniz İğnesi Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Syngnathidae familyasına dahil olan deniz iğneleri dişsizdir ve ağızları boru şeklindedir. Bugün yaşayan deniz iğneleri hangi özelliklere sahipse, bundan on milyonlarca yıl önce yaşayanlar da aynı özelliklere sahiptir. Buna rağmen evrimciler, tüm hayvanlar gibi, deniz iğnelerinin de hayali bir evrimsel sürecin sonucunda tesadüfen var olduklarını iddia etmektedirler. Ancak hikayelerini destekleyecek somut delillerden tümüyle yoksundurlar. Karşılarında ise evrimin geçersiz olduğunu açıkça ortayan koyan, resimlerdekinin benzeri, milyonlarca delil bulunmaktadır. |
Mantis Istakozu Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Evrim teorisi bir varsayımdan ibarettir. Bir varsayımın bilimsel sayılabilmesi için test edilebilmesi veya bulgularla doğrulanması gerekir, ancak evrimci hikayeler bu kriterlerden yoksundur. Darwinistlerin uzun uzun omurgasızların omurgalılara nasıl dönüştüğü, kuruyan denizlerde susuz kalan balıkların nasıl karaya çıktığı, sinek kovalayan dinazorların nasıl uçmaya başladığı gibi masallar anlatmasının bir anlamı ve bilimsel değeri yoktur. Yapmaları gereken, eğer varsa, yarı omurgasız yarı omurgalı, yarı balık yarı sürüngen, yarı dinazor yarı kuş bir canlıya ait bir tane fosil gösterebilmeleridir. Evrimciler böyle bir tane bile fosil gösteremezken, canlıların evrim geçirmediklerini ispatlayan sayısız fosil vardır. 95 milyon yaşındaki mantis ıstakozu fosili de bunlardan biridir. |
Mürekkep Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Mürekkep balığı, Cephalopoda (kafadanbacaklılar) sınıfından olan, denizlerde yaşayan bir yumuşakçadır. Resimde 95 milyon yıllık bir mürekkep balığı fosili görülmektedir. Bu fosilin, günümüzdeki örneklerinden en ufak bir farkı yoktur. Fosilde mürekkep balığının derisinin altındaki pigment kesesi tabakası dahi görülmekte, iskelet yapısı günümüzdekilerle birebir benzerlik göstermektedir. Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, mürekkep balıklarının milyonlarca yıl içinde türlü değişiklikler geçirmeleri ve bu aşamaları gösteren çeşitli fosil örneklerinin de bulunması gerekirdi. Ancak bulunan her fosil, mürekkep balığının milyonlarca yıl boyunca hiç değişmeden varlığını devam ettirdiğini göstermektedir. |
Mantis Istakozu Yılan Balığı Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Bilimsel bilgi ve bulgular göstermektedir ki, yılan balıkları hep yılan balığı, mantis ıstakozları hep mantis ıstakozu olarak var olmuşlardır. Herhangi bir sözde ilkel ataları yoktur. Bir başka canlıdan türememiş, bir başka canlıya dönüşmemişlerdir. Soylarını devam ettirdikleri müddetçe hiçbir ara aşamadan geçmemişlerdir. |
Mantis Istakozu Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Bilimsel bulgular canlıların evrim geçirmediğini ortaya koymaktadır. Resimde görülen mantis ıstakozu fosili de evrimcilerin gizlemeye çalıştıkları bu gerçeği ortaya çıkaran delillerdendir. Bu fosilin günümüzde yaşayan mantis karideslerinden hiçbir farkı yoktur. Mantis ıstakozları göğüs kısımlarından çıkan uzantıları kullanarak beslenir. Bunların her biri kıskaçlıdır. İkincisi özellikle iridir ve avı vurmada ve yakalamada kullanılır. İkinci uzantının dikenli şekli, mantis böceğinin uzantılarına benzediği için, bu canlılar yaygın olarak "mantis ıstakozu" olarak bilinirler. Mızraklı ve ökçeli olarak iki tipte olan uzantılar, türlere göre değişiklik gösterir. İrice bir mantis ıstakozu, 22 kalibrelik bir tabancadan çıkan mermi kadar kuvvetli vuruş yapabilir. ("Seeing the World in Many Colors", Maryland Üniversitesi İnternet Sitesi, http://www.umbc.edu/gradschool/research/profile_11.html) |
Deniz Kestanesi
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Evrimi yalanlayan yüz milyonlarca fosilden biri de deniz kestaneleridir. Resimde görülen 95 milyon yaşındaki bu deniz kestanesi evrim teorisini geçersiz kılmak için tek başına yeterlidir. Artık evrimcilerin, demagojilerle, aldatmacalarla ve çeşitli spekülasyonlarla insanları kandırması imkansızdır. Çünkü, başta fosil kayıtları olmak üzere, evrimin aleyhine olan tüm bilimsel bulgular gözler önündedir. 95 milyon yıldır aynı kalan deniz kestaneleri karşısında evrimci spekülasyonların hiçbir değeri yoktur.
0 yorum:
Yorum Gönder